„Haber“ler
geçiyor devamlı elimizin altından, gözümüzün önünden… Gözler görüyor, okuyor,
bir tıkla diğerine iletiliyor da,
akılları ne kadar zorluyor, kafalarda ne kadar kalıyor, yüreklere ne
kadar değiyor çoğu haber diye düşünüyorum.
İletişim’in,
haberleşmenin süratine erişemediğimiz bir çağı sürüyoruz. Haberleşiyor muyuz
gerçekten? İletişim çok hızlı, iyi güzel ama iletilen ne bize? Hiç sorguluyor
muyuz? Yoksa artık hiç bir şeyin sorgulanmadığı, ne verilirse onun alındığı,
marketteki buzdolabından „faydalı ve besleyici“ diye hiç sorgulamadan alıp, eve
getirip aileye hazırlanan yemekler gibi mi oldu haber denen şey…? Hiç
düşünülüyor mu, „içindekiler“ kısmını hiç okumadan aldığımız hazır paket
yiyecekler kadar, içeriğini hiç sorgulamadığımız "paket" haberlerin de ne kadar zararlı olabileceği…