Ramazan ayini ne kadar gercek anlamda yasadigimizi sorguluyorum...Son derece yüzeysel, icsellestirilmemis Ramazanlar yasaniyor.
(Hoca Ali Riza, Iftar Sofrasi) |
Televizyon kanallarina bakin bir, her kanalda sadece iftar görüntüleri var, kim nerede nasil acmis, neler yenmis, masalarin zenginligi…en sosyetik kesimden, halka „tebaa“ izlenimi verdiren ramazan cadirlarina kadar. Oruc ayi ama sadece yenilen ve icilenler konusuluyor.
Her yerde bangir bangir kimler kimlere iftar vermis, neler sunmus anlatiliyor. Hersey bir „Gösteri“ niteliginde…
Halbuki Ramazan ayi, dikkatlerin maddi olandan uzaklasip kalbe cevrildigi zaman, sadece yeme, içme veya diğer bedensel ihtiyaçlardan uzak durmak olmayıp ruhu ve gönlü kirleten şeylerden de kaçınmaktır. Oruc, sufizmin temelinde, tasavvufda ve diger dinlerde var ve temelinde ruhsal arınmaya davet eder bizi hep. Bu bir firsat ayidir, aradiklarimizi kendi icimizde bulabilmek, ic sesimizi duyabilmek icin. Bir nevi fiziksel ve ruhsal detoksdur.
Modern zaman hastaligi depresyonlarimizdan kurtulmak icin, bir nevi meditasyon firsatidir bence. Bütün bu kavramlarin icinde „Gösteri“ hic yoktur ki, hersey ben ve ruh arasinda, ruh ve „Yüceruh“ arasinda..
Belki bu farkindalikla karsilasak bu ayi, kendimize de daha farkli zamanlar ayiracagiz, hem kendimize hem ailemize, sevdiklerimize. Cünkü Ramazan sofrasinin güzelligi sofraya konan yemeklerin cesitliliginde degil ki, birlikte olmakta, paylasmakta. Hele büyük aile görüntüsünden cikip tamamen cekirdek aile kavramina gectigimiz su dönemlerde, ne kadar baglayici birlestirici bir aydir Ramazan. Ailenin birlestiriciligini, sicakligini hissetmek ne kadar degerlidir.
Ilk haftasi gecti ama, ben herkese, bizi tüm icimize dolan sikintilardan, mutsuzluklardan, olumsuz duygulardan arindiracak, ruhumuzu damitmaya firsat taniyacak „hayirli Ramazanlar“ diliyorum.
çok doğru. içimizde yaşatmamız gerekenleri gösteri sanatına çevirdik maalesef :((
YanıtlaSilNe acayip çelişki değil mi?Yeme içmeden uzaklaşmamız gereken ayda en çok konuştuğumuz,düşündüğümüz,izlediğimiz yeme içme oluyor.Yarama bastın...
YanıtlaSilözlem
Ne güzel yazmışsın .. Nasıl dokundurdun iç tellerime bilsen.. Ahh ne saçmalıklar, ne zırvalıklar tiyatrosu haline getiriyoruz bunca kıymetli şeyleri. Ve boyuna esastan, özden uzaklaşıyoruz! Yazık!
YanıtlaSilne güzel açıklamışsınız ramazanı.
YanıtlaSilKilometrelerce öteden bam telimize dokundunuz.
YanıtlaSilUmarım, Ramazan Ayı, tüm manevi beklentilerinizi karşılar.
Ne güzel dökmüşsün kelimelere
YanıtlaSilUmarım dilediğin gibi olur
Maneviyattan oldukça uzak geçirmeye başladığımız ramazanlar :S
Çok güzeldi, keyifle okudum ve biz Allaha şükür böyle bir ramazan geçiriyoruz..
YanıtlaSilevet hepimiz ayni duygulardayiz, yozlasmasina izin vermemeli degerlerimizin, hepinize tek tek tesekkürler benle paylastiginiz icin ve sevgiler
YanıtlaSilkesinlikle haklısın. Dileklerin içinde teşekkürler umarım öyle olur :)
YanıtlaSil-
hemera
Peygamber efendimizin eşine şöyle buyururmuş. Çorbanın suyunu bir tabak fazla koy.
YanıtlaSilEskiden hergün iftar yemeğimizden illa bir tabak dağıtırdık, komşuya akrabaya.
Şimdi ise dışarda açılan iftarlar hızlandırılmış sistem. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin dercesine. Ve çöpe gidenlerden bahsetmek bile istemiyorum.Allah cümlemizi ıslah etsin.
Nefis terbiyesi şart.
ne kadar dogru söyledin..
YanıtlaSilIsraf korkunc boyutta, bir taraftan acliktan ölen cocuklari konusurken...
cümleten hayırlı ramazanlar...
YanıtlaSilevet hepimize, tesekkürler
YanıtlaSilçocukluğumun ramazanları geldi aklıma yazını okurken...
YanıtlaSiloruç tutmazdık ama iftarda masada ezanı beklemeye,sahura kalkıp herkesle yemek yemeye bayılırdık:)
ya evet, benim de anilarimda var ayni bu sahneler, bu sicaklikta :)
YanıtlaSilSamimi bir yazı; çok güzel bir irdeleme...
YanıtlaSilTesekkür ederim güzel yorumunuza
YanıtlaSil