29 Haziran 2013 Cumartesi

Evlatlarını yiyen Satürn


Satürn, Roma mitolojisinde, tanrıların tanrısı... Elinde asası, dediğim dedik, astığım kestik. Güç onda …
Goya, "Cocuklarini Yiyen Saturn"
İktidarının keyfini sürerken, birgün kulağına, oğlunun tahtını elinden alacağı fısıltısı ulaşır. O andan itibaren krallığında doğan oğullara gün yüzü yoktur, tüm oğullarını yemeye başlar, artık herbiri kendine karşı tehdittir, acımasızca yutar yok eder…Ta ki Jüpiter’e kadar..O’nu annesi her nasılsa saklamayı başarmıştır.

23 Haziran 2013 Pazar

Karanfil




Karanfil…Onca zerafetin, güzelligin ve narinliginle nasil bu derece güclü, emin ve bas egmez olup, korkusu olabiliyorsun bazilarinin…Sen degil misin hic korkmadan namlularin tepesine cikip diktatörleri deviren, devrim yapan, sonra hic bir sey olmamis gibi ordan bir sevgilinin yakasina ilisiveren.. Adini, sevgilere, sevgililere yazdiran, Unutmayis’in diger adi karanfil…

Ne manidardir Melih Cevdet’in siiri..

ANI

17 Haziran 2013 Pazartesi

Direniş değil Diriliş


Bir Direniş, kendi içinden, ya kendi liderini yaratmalıdır adı  Devrim olsun ya da kendine akıcak bir yol bulmalıdır başarıya ulaşsın, aksi halde bu hareket sadece  başkaldırı olarak alacaktir tarihteki yerini.
Ve şu anda ne bu ayağa kalkışın, direnişin içinde bir lider sivriliyor ne de muhalefet kendi içinde toparlanıp bir lider yaratıyor. Muhalefet bir kenarda dursun, aslında onlarinda bir Devrim yapma amaci yok bu yolda.

Devrim de gerekmiyor. Zira „Devrim“, tarihin yazdığı en büyük devrimci tarafından yapıldı  bu ülkede, maksat devam ettirebilmekti arkasından gelenlerce… sonuç malum, yalpalıyor o gün bu gündür.

Ama bu „Direniş“ „Diriliş“e çevrilir ve Cumhuriyetin kuruluşundan beri sürekli kesintiye uğrayan Demokrasimiz adına, daha emin ve ciddi adımlar atılmaya başlanırsa işte o zaman Devrim de amacına ulaşmış olur.. Ve Direnis de..

16 Haziran 2013 Pazar

Cinnet Durumu

Bir ülke cinnet geçiriyor, Çünkü „bir hastalık“ dolaşıyor ortada… Ve bu hastalık ortaya çıktı mı, etrafında yaşayan her şeye değmeye başlıyor, bulaşıcı gibi, salgın gibi…

Teşhis son derece net: Beynin ön lobunun işlevini sağlıklı yerine getirememesi hali!

Bu, otokontrol ve duygusal farkındalık yetilerinin yok olma hali; üzüntü, pişmanlık, suçluluk, sevgi, korku duymuyor yani… ilk ve en önemli belirtileri.

4 Haziran 2013 Salı

Hepimiz bir Ağaciz


22 yasında, „ölsem de dönmem bu yoldan derken“ "Boşver sen mi kurtarıcan ülkeyi" dediler ona, hep başkalarının kendileri için birşey yapmasını bekleyenler… Evet "O" kurtarıcak bu ülkeyi.
O ve O’nun gibi bir ağaca sevdalananlar…
"bir ağaç uğruna“ .. „bir fidan uğruna“ yola çıkanlar…