10 Mart 2012 Cumartesi

Yola cikmali...


Son günlerde bahar yavastan, yakinda geliyorum diyen habercilerini yollamaya basladi, hava kâh yagmurlu soguk,  kâh günesli ve tatli serin, agaclar kipirdanmaya basladi coktan... Icimde gene gitmeler var bir yerlere, neresi oldugu önemli degil, yeterki cikilsin yola… bahsetmistim sanirim, bizim öyle planli gezilerimiz azdir, planlisinda bile bir plansizlik bulunur her ne hikmetse. Iste gene öyle, plansiz programsiz ciksak yollara…

 
„Sabah erkenden yola cikacak olma“ fikri dahi beni mutlu etmeye yeter tek basina, cocuklugumdan beri severim arabayla olan uzun yollari. Tatil kadar, yapilan yol da ayri bir tatildir benim icin. Hani daha sabahin o serin serin taze taze esen en erken saatleri, arabanin camlari buguludur henüz, yanimizdaki ufak cantalar bagaja atilip, „hadi kahvaltiyi yolda hallederiz“ diyip cikilir yola. Ilk benzincide durulup, gerekli takviyeler yapildiktan sonra daha da bir mutlu olur icim..ohh artik yollar bizim… tek acele sadece biran önce sehirden cikmak, sonrasinda hic bir acele yok, geze geze, kaybola bula, begenip dura…öyle.. ve bu bir sözlesmeymiscesine sehirden cikana dek tek tük konusulur da asil yol basladiginda gevser bir vucütlar kafalar, sanki zincirlerimiz simdi cözülmüstür sehirden, sanki simdi artik hürüzdür.. günes de artik sabah günesidir, tatli tatli isitir bu saatlerde, camlar yari aralik, tatli serin eser iceri.
Karinlar acikmaya basladiginda, söyle keyifle oturulacak sevimli bir yer aramaya baslar gözler. „Disarida oturalim, hava cok güzel“… Yolun tatli heyecani istahi kapatmaz baska heyecanlarin aksine, keyifle secilir yenecekler, yemekler gelene kadar söyle bir günese cevrilir yüzler, hava limonata gibi,  gözler kapali, kulakta etrafin bahar sesleri… Sonra büyük ihtimalle de mekanin sahibi, elinde yemeklerle gelir, yol hakkinda onunla da konusulur, „ mutlaka suraya ugrayin“ tavsiyesine kulak verilir..
Sanirim dünyanin neresinde olursa olsun, (cogunlukla) bu kücük sevimli salas yerlerde dostca, güleryüzle agirlanirsiniz. Onlar bunun farkindamidir bilmem ama, bu dost bir gülümsemeyle, tatli biriki cift sohbetle sunulan yemek,  yedigi yemek kadar takviye eder insani yol icin… Sonra gene yola revan…


Yol boyu yola istirak eden tüm cevrede baharin renkleri büyülemeye baslar, her renk sanki ilk defa görülüyormuscasina baktirir kendine, radyoda tatli bir müzik aranir, öyle fazla konusmali, gürültülü olmayan bir kanal, bahara uygun, neseli, keyifli, renkli. Sevilen sarkilar caldiginda istirak ederek, kâh gülmeli sohbetler kâh dedikodulu sohbetlerle seyir edilir. Yol kenarinda yöreye özel satislar yapilir ya, iste bayilirim ben onlara, sanki en lezzetlisi, en dogali, en hasi bu yoldakilerdir.. mutlaka durulur bir tanesinde, mutlaka alinir sunulanlardan, arka planda eve dönünce bunu kullanirken alinacak keyfin hazzi simdiden hissedilerek.
Sonra birden farkedilir ki, yanlis bir yola sapilmis (ki bu hep gelir basimiza) ama ne gam… keske tüm „yanlis yollar“ böyle olsa… yollarin yanlis yollarinda hep sürprizler cikar, baska türlü karsilasmayacaginiz güzellikler… aslinda icin icin hep severim (ve de isterim) böyle kaybolmalari.

Gün ikindiye dönerken, yolun renk paleti de degismeye baslar, önce yol boyu eslik eden agaclarin, tarlalarin, ovalarin, tepelerin üzerine tatli bir pastel filtre düser, en güzel fotograf cekilecek saatlerdendir, fotograf makinasi eldedir hep bu saatlerde, deklansör hep hazirda.. O sirada bir köy kahvesi, sirasi gelmiscesine karsimiza cikip „kahve icmeden mi gideceksiniz buralardan“ diye sorar sanki, tabii ki hayir denmez bu teklife, günün en tatli saatlerinin tadi bir de orda cikarilir.
Saatler ilerledikce, renkler daha da bir alacalasir, Gökte, mavi pembeyle, pembe eflatunla danseder, gölgeleri de yeryüzüne düser. Kuslarin gökyüzünde sanki bu dansa eslik etmek istercesine turlar attigi saatler. Sessizlik saatidir yolun, etrafin büyüsüne kapilinir, bir yerlerde günesin kipkizil gidisine tanik olunur ve ben neden bilmem ama hep de bir dilek tutarim onu ugurlarken geri gelirken getirsin bana diye, sonra nerden ciktigi belli olmayan, uzuncadir cekmeyen radyo bir kanal bulur, tatli bir melodiyle bozar suskunlugu. 



Günün, yolculugun tatli yorgunlugu hissettirir kendini yavastan. Gökteki renkleri lacivert örtmeden girilir kapisindan sempatik ufak otelin. Oteldekilerle ayni dili konusmasaniz bile anlasir insanlar mutlu olduklarinda, hic bir önemi yoktur dilin.
Minik tertemiz sempatik odamiz karsilar, eldekileri birakip biraz ele yüze baktiktan sonra derhal sokaga atilinir.

Artik keyifli bir aksam yemeginin zamanidir… cevrede kisa bir yürüyüsten sonra, sevimli bir restoran bulunur, lezzetli bir sarap esliginde siparisler verilir. Sonra, „yola, tatile“ kadeh kaldirilir, ertesi günün planlari yapilmaya baslanir. Nefis yemekler gelir sofraya, muhtemel bir Akdeniz kasabasidir gidilen cogunluk oldugu üzre, balik da güzeldir, ekmek de, salata da, sarap da…Yorgunluktan mi, saraptan mi, tatilin kendi havasindan mi, gülme krizleri tutar, sanki kahkahalar daha da bir aciktirir..“hmm. tatli da yesek mi?, Tabii ki…mutlaka..“ „Bir sarap daha?“ „Bilmem, neden olmasin?“… „Kahve?“..“evet galiba, artik bir de kahve“

En tatli uykulardan biridir aksam uyunan da, gün boyu süren yolculugun mutlu izler birakan yorgunlugunun üstüne keyifle icilen sarabin gevsettigi ve ertesi günü turist olarak gecirecek olma düsüncesinin hafiflettigi vucüt birakir kendini en tatli uykuya… 


*Ilk iki fotograf Toscana gezisinden
 3. Fotograf Gün batimi Hirvatistan, Rovinj


Ve bu yol yazisinin üzerine, gecen gün Sis’in yolladigi güzel klibi sizlerle paylasmak istiyorum, ben cok begendim, keyifli seyirler..




TopOfBlogs

14 yorum:

  1. Çıkın efem çıkın yola baharı yaşayın hatta gelin mümkünse İstanbul'a:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, evet...bu kadar ara cok uzun Istanbul icin, gelmeli yakinlarda :)

      Sil
  2. Çok güzeldi. İçim kıpır kıpır kendi muhtemel seyahatlerimi düşledim. Evet uzun uzun planlamadam çıkılmalı seyahatlere. Kötü hiç bir sürpriz çıkmaz bu belirsizlikten.
    Bu arada Sis' in güzel klibi de cuk oturmuş bu hoş yazıya.
    Sevgiler Melange...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok kötü sürprizleri yok plansiz gezilerin, hatta söyle söyliyim planlananlar daha cok kötü sürpriz barindirabilirler aslinda :)

      Sevgiler Asuman mutlu bir pazar dilerim

      Sil
  3. çok iyi geldi fotoğraflar , yollar , kelimeler .
    Buralara yeniden soğuk geldi .
    Bahar bildiğin burnumuzda tüter oldu .
    Ve bugün can sıkıntısının tavan yapmış halleri ve planlı plansız bir deli gibi yerlere bir yerlere gitme arzusu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama artik eli kulaginda, direnemez daha fazla kis, öyle ya da böyle gidecek..:)

      Bazen sadece birkac saatligine sehir disina cikmak bile tatildir, üstelik hava nasil olursa olsun iyi gelir, hadi bugün pazar, en kötüsünden cikip yürüyüs yapmali :)

      Sil
  4. Şu sıralardaki telaşımıza, yeni bir yere gitme heyecanına, bizim için bilinmez olanı keşfetmeye, yeni insanlar tanımaya hazırlandığımız günlerde bu yazı çok güzel oldu belki ben de kendi yola çıkışımızı anlatırım senin kadar güzel anlatamasamda:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fadis, meraklandirdin beni... nereye yolculuk? keyifli bir seyahatin sinyallerini verir gibisin :)

      Merakla bekliyorum yol yazini..:)

      Sil
  5. öyle güzel geldi ki yazı, fotoğraflar... İçimde bir hafiflik şu an. Sağolasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen yollarin hayalini bile kurmak iyi geliyor degil mi? :)

      Keyifli bir pazar dilerim..sevgiler

      Sil
  6. Yazıyı dün gördüm ama okumadan bırakıp , bugüne saklamıştım. Rahat rahat, keyifli müziklerin eşliğinde, kahvemle keyifle okuyum diye. Çok güzeldi, gezenlerin yazılarını okumayı fotolarını izlemeyi çok seviyorum. İçime güneş doğdu sayende. Toscana fotolarını görünce Baba filmini izlemek istedim birden. Tekrarını bekleriz bu tür yazıların. İyi pazarlar.:)

    YanıtlaSil
  7. Gezi yazilarini paylasmak ben de istiyorum, gecen sene Toscana resimlerini paylasmistim ama simdi baktim da, bir sürü güzel kare eksik, yeniden düzenlemeyi düsündüm o postu..

    cok sevgiler, iyi pazarlar sana da

    YanıtlaSil
  8. melange ne guzel anlatmissin. ben eskiden bu kadar sevmezdim yolculuklari o huyum da degisti cok suur. simdi tam da dedigin gibi yolu da seviyorum. yolculugu da ayri bir tatil gibi yasiyorum. simdi bu yazidan sonra evet kesinlikle yola cikmali diyorum. geldi degil mi sanki bahar. kandirmiyordur umarim bizi de baslariz yollara. Bu arada Toscana gezisinin notlarini merakla bekleyenlerdenim not almaya hazir bekliyorum :)
    sevgiler guzel haftalar

    YanıtlaSil
  9. aslinda ayni senin gibi icin icin umarim kandirmiyordur diyorum ben de.. :) buralarin havasi bir gariptir cünkü, bahar derken kar yagiverir, yaz ortasinda kisi getirir, ve bu kis oldugu gibi Ege bile kar altindayken, sadece sert bir sonbahar havasinda geciverir kis..umarim sevincimiz haklidir, biz de atariz kendimizi yollara Gülcincim :)
    Toscana gezisini yazmak istiyorum bende, eski gezilerimi yazmali yoksa bir sonrakini de beklemeli bilemedim, ama belki bu yol havasindayken sanirim eskiyle basliyacagim :)
    sana da güzel bir hafta diliyorum

    YanıtlaSil