Seneler seneler önce, yepyeni bir okul hayati var önümüzde, ortaokulun ilk günleri..saskin, ürkek bakiniyor kizlar etrafina, siniflara ayriliyoruz. Uzun kumral saclarini yandan mavi pötikare bir tokayla tutturmus, cekingenligi, cilli güzel yüzündeki ela gözlerinin etrafa yaydigi isigi gölgeleyemeyen bir kiz cocugu daha var sinifta, Belki yari Isvecli kaniydi O’nu daha degisik kilan siniftaki kizlardan, bilemiyorum..Bizi, ne nasil 30 kisilik kiz sinifinin icinde birdenbire birbirimize cekti onu hatirliyamiyorum ama o kiz cocugu ve ben, birbirimize yaklastimiz o anda bilmiyorduk tabii ki, bir ömüre yayilacak dostlugun, kardesligin ilk adimlarini attigimizi.
Diploma töreni |
Okulun ögretmenlerin medar-i iftihari, okulun en caliskan kizi, her zaman düzenli ve tertipli, kurallara uyan Selmin ve kurallardan nasil yirtabilirim, su dersten kac alsam gecerim dese de gene de ögretmenlerin sevgisini kazanmis olan ben, yani disardan bakildiginda iki zit kiz, bir elmanin yarisi gibi olurmus megerse…
Birlikte büyüdük biz, iki kiz cocugu iken genc kiz olduk, taze gönül dertlerimiz basladi,her ögle tenefüsünde saatlerce, aksam telefonlarda birbirimizi dinledik..keske hep onlar olsaydi dertler, tasalar.. Ögretmenler de sevdi bizi, benim haytaligim yüzünden, ayri düsecek olmamiza onlar izin vermedi, Selmin’e görev verildi, ögle tatilleri icin özel izin cikarildi, sinifta beni calistirmasi icin..nedir senden cektigim dedi hep, ama benden cektigi bunla da sinirli kalmadi, koca kizlar olup lisede birdirbir oynarken, her zamanki muzipligimle egiliverdim atlarken, uctu, ön disleri kirildi, disci olan babasi, ikimize de ceza olarak dislerini ben yapmam dedi, iyi mi..
Zaman icinde, biz iki kisi olduk kare As..Bahar ve Feride de vardi artik. . Günlerimiz gencligin verdigi tüm enerji ve coskuyla kah bizim Cihangirdeki evde, kah Selmin’lerin Ulusdaki evinde kah hala keyifle andigim, Bahar’larin daha is yeri olmamis evlerin oldugu 2.Leventteki harika evlerinde, bahcelerinde geciyordu.Selmin, hic bitmeyen bir sevgiyle ve adinin bir uzantisi gibi olan atlariyla mesgulken, Bahar ve Feride güzel okulumuzun iftihar kaynagi olan, kac birincilige imza atmis voleybol takiminin yildizlariydi. Artik, ailelerimizde hepimizin ailesiydi.
Renkli, keyifli okul hayatimiz bittiginde saskindik dördümüzde, hayat kapilarini acmis bizi bekliyordu, daha hic bir fikrimiz yoktu o yolda nelerin bizi beklediginden. Ben üniversite icin Viyana’nin yolunu tutarken, Feride cok kisa süre önce kaybettigi annesinin üzüntüsüyle yaprak gibi sallaniyordu henüz, O da Almanya’ya ailesinin, (Almandi annesi) dayisinin yanina gitti, okumaya. Lise bitmis ve ayri düsmüstük artik, ama yaz tatilleri hep birlestirdi bizi, uzun güzel yaz günleri…
Zaman gecti okullar bitti, önce Bahar, sonra ben ve nihayetinde Selmin, evlendik, cocuklarimiz oldu. Lisenin neseli, kabina sigmayan kizlari, hayatin icindeydi artik…
Hayat, actigi kapilarda, evlilik gibi ayriligi da koymustu sepete, bosandigimda yani basimda biten ilk Selmin ve Bahardi, hayalkirikliginin en güzel ilaci oldular bana, sevgileriyle sardilar yaralarimi sürekli.
Feride, uzaklardaydi artik, Meksika’da Cancun’da yasiyordu, özlem baslamisti.
Büyüdük, ama genckiz ruhumuz hep baki kaldi, acilarimizi, dertlerimizi paylastik, paylastikca azalttik ama kahkahalarimiz hic eksilmedi.
Gene o zor dönemimde, Bahar’in babasi Kemal amcam, „sakin ha düsmek yok, hemen ayaga kalkacaksin“ dedi ve temizledi önümdeki taslari,yolumu acmak icin büyük bir incelikle… Kendi kizi gibi sevdi, sarmaladi beni. Ve ben, gecen gün O’nu yildizlara ugurlarken, bugüne varmamda bana gecen emekleri icin dua ettigimde, kalbime akti gözyaslarim.
Demistim ya, uzun yaz günleri gene hep bir araya getirdi bizi, agustosda bulduk gene bir yolunu, bulustuk Cesme’de. Bir zamanlar basladigimiz yerde olan cocuklarimizi konustuk, onlarin geleceklerini, ailemizi, bizi,..hayatin sunduklarini, hala hic kaybetmedigimiz hayallerimizi, umutlarimizi.. ne kadar büyüdügümüzü farkettik, sonra hala daha büyümedigimizi…cok yolumuzun oldugunu.
Daha paylasacak cok seylerimiz olacak, ve daha yazacak cok seyimiz…
Nasıl bir şey bu yaşam. Neler sunuyor bizlere. Acı-tatlı, hüzünlü-keyifli. Bir çok şey değişirken hem de kalın çizgilerle ve bizler yaşlanırken nasıl keyifli nüanslar biriktiriyoruz içimizde ve zaman geliyor sıcacık çıkıveriyor ortaya çocuksu hallerde. Dünyaya dağılan can dostların bu sımsıcak buluşması çok duygulandırdı beni. Gerçek dost gibisi yok Melange. Çok haklısın ve eminim farkındasın değerinin...
YanıtlaSilYasamin tüm sunduklarini,insanin can dostlariyla karsilamasindan daha güzel bir sey yok diye düsünüyorum, hayatta sahip olunabilecek en büyük zenginlik bu zaten..
YanıtlaSilÇok duygu yüklü ve mutlulukla dolu bir dostluk hikayesi..O günlerden buraya kadar gelebilmek, hiç bir şey yitirmeden, öyle güzelki. Dilerim hep devam etsin..
YanıtlaSilNe kadar güzel böyle yıllara uzanmış dostlara sahip olabilmek.İnsana kapılarını açabilmek tabii ki böyle dostlukların başlamasını sağlayan.
YanıtlaSilSanırım son fotoda Feride eksik. Keşke o da olsaydı. Çok kıskandım dostluğunuzu. eski dostluklar gibisi yok artık.
YanıtlaSilİçim acıdı çocukluk arkadaşlarımdan kimse kalmadı.biz de savrulduk herbirimiz bir yere. inşallah biz de sizin gibi kucaklaşırız birgün yeniden.
Aslicim gercekten cok büyük mutluluk cocukluktan bu zamanlara tasinan dostluklar...
YanıtlaSilSishyphos, ne kadar dogru dedin, kapilarimizi acabilmek...bizi yaklastiran gercekten de o
YanıtlaSilNilhan, evet ne yazik ki Feride aramizda degildi bu bulusmada, meksika'da ve kolay olmuyor sik gelmesi.
YanıtlaSilUmarim en kisa zamanda sizde eski dostlar, bulusursunuz,
Bellissimo blog e bellissime foto. Complimenti!!
YanıtlaSilpek şirin bi mim varrr :)
YanıtlaSilgrazie mille titti73..:)mi piace anche il tuo blog..
YanıtlaSillovemeorleaveme; suan yollarda olucam, vakit bulurbulmaz da sirin olucam :)cok tesekkürler..
YanıtlaSilÇok güzel bir blog, çok duygulandım okurken, takipteyim artık, sevgiler:)
YanıtlaSilHosgeldin Özlem, cok tesekkürler güzel yorumuna, mutlu olurum seni burda görmekten, sevgiler benden de :)
YanıtlaSil