16 Temmuz 2012 Pazartesi

Kelimelerin Tadi

Gecen postuma biraktigi yorumda söyle diyordu Özlemaki; „ne güzel bir sözdür hayirli isler demek“. Gercekten de öyledir.  Misal, sabah dükkanini acmis bakkaliniza, gecerken „günaydin, hayirli isler deyiverirsiniz, her iki taraf da mutlu olur, duymaktan da söylemekten de.. Ayni sekilde yeni baslangiclarda da „hayirli olsun“ ne güzel bir dilektir, herseyi barindirir icinde; basari, sans, mutluluk, yolun acikligi, herseyin düzgün gitmesi, iyi kazanclar..

Her biri aciklamaya kalkinca icinde bir sürü anlami birden barindiran  iyi dileklerimiz vardir bizim. 

 
Ne zaman tercüme etmeye kalksam beceremem ayni anlami yüklemeyi baska dilde…
Cünkü bazen tüm farkindaligiyla, kimi agiz aliskanligiyla kullandigimiz, ama derininde kültürel aliskanliklarimizin, yillarin icinden süzülerek gelen yasam bicimimizin, aile-dost-komsuluk iliskilerimizin tatlaridir bu cümleler. Biz’dir onlar, o yüzden de karsilik ve anlam bulamazlar baska dilde. O yüzden de bir yabanci, türkce ögrenip özellikle bu tür cümleleri kurdugunda baska türlü isiniveririz ona..

Mesela gelin „eline saglik“ demenin güzelliginde, baska bir dilde söylemeye calisin.  Mis gibi hazirlanmis bir anne sofrasina „annem, ellerine saglik“ demek kadar güzeli ve bunu duymak kadar keyiflisi varmidir, yerini almaz ki tesekkür ederim.. Özenle hazirlanmis herseydeki el emeginin, göznurunun, verilen zamanin, kiymetin farkindaligidir eline saglik.. Veya, evde caninizi sikmis bir bozuklugu giderene, „hay ellerin dert görmesin“ demek…
Kahve icip fal kapatmissiniz, bakan ballandira ballandira anlatiyor, denmez mi bir „agzina saglik“ veya icinizden gecenleri biri cikip bir güzel söyleyivermis, iste ona da deyiveririsiniz „agzina saglik, yasa“ diye..

Cocuklarim olana kadar, „Allah anali babali büyütsün“ lafina hic takilmazdim, sanki büyükannemlerden kalma, sandiktan cikma bir temenni gibi gelirdi bana, ne zaman ki ilk cocugumu aldim kucagima, bu dilegin güzelligini farkettim, ictenligini, yüceligini. „Allah kavustursun“ keza öyle. Ne mutlu eder, yakinlarimizi yolcu ettigimizde duydugumuz bu temenni… Gidip te dönmemek gelip te bulmamak var deriz ya, iste tam da o nedenle daha da bir önem tasir o iki kelime... 
Ya „gözün aydin“ karsimizdakinin kavusmasina, bir isi basariyla sonuclandirmasina, dileginin amacinin gerceklesmesine  onun ne kadar sevindigini hissettigimizi, sevincini paylastigimizi anlativerir fazla söze gerek birakmadan…

Yollara ugurlarken hersey yolunda ve iyi gitsinin temennisi „Güle güle“, ama ayni sekilde yeniligin güzelligini, keyfini cikarmayi, saglikla mutlulukla ice sindirmeyi de dileyiveririz güle güle giy, güle güle otur diyerek...

Seviyorum ben Türkcemizin bu duygu zenginligini, duygulari bu denli icten sicacik bir cirpida aktarabilmesini. Acilarimizi, sevinclerimizi  paylasirken, yeri geldiginde kizginligimizi ifade ederken gene onunla baglaniyoruz birbirimize.

Hoscakal’i da cok seviyorum, artik hemen herkesin dilindeki anlamsiz bye –baaayy-in yerine  anlam iceren bir ayrilis kelimesi o..

Simdilik hosca kalin..mutlu bir hafta diliyorum herkese..


* Resim; Fikret Muallâ - Ziyafet

34 yorum:

  1. ellerin dert görmesin(!) çok güzel yazmışsın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tesekkür ederim, hem begendigine hem dilegine :)

      Sil
  2. ben de cok seviyorum dilimizin bu guzelligini melange cok guzel anlatmissin. Yine turkcemizin guzel bir deyimiyle dilinden bal damlamis be melange :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sagol Gülcincim, bizi baglayan en güzel seylerin basinda geliyor öyle degil mi?

      Sil
  3. Yüreğine sağlık Itır! Türkçe'nin zengin kimyasını farkında olarak yaşamak gerçekten çok keyifli. Aksini görmek de bir o kadar üzücü elbette. Bir balıkçıya "rast gele" demek ne hoştur oysa...
    (Az önce doktordan geldiğim için bana çorba yapmaya gelen Yasemin'e dolu dolu "elleri dert görmesin" demek ve Yasemin'in yüzünde fiyonk olan tebessüm, yazdıklarını okuduktan sonra daha da keyifli geldi!)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ne güzel hatirlattin.."rast gele" de ne güzeldir, sen bunu söyleyince, sabahin erken saatlerinde uyanip, sahilde yürüyüse ciktigim keyifli bir sabaha gidiverdim..
      Gecmis olsun Özlem'cim, en kisa zamanda iyilesmeni diliyorum, yaz günü ne oldu sana?

      Sil
    2. on gün sonra belli olacak, sağolasın Itır'cım. boynumu sarmış nodüller, bir sürü. biyopsi sevimsiz bir deneyimdi, diri diri...ama en azından sıkıntının adı belli olacak ki belirsizlikten yeğdir. Troid görevini yapmıyormuş (ki bu da mübadele bağlantılı!) Neyse, bu da geçer diyelim, avunalım değil mi?

      öte yandan buz gibi erik suyu yanımda, aklıma "ziyade olsun" ifadesini getiriyor.

      Sil
    3. Ah Özlemcim, niye ufak dozda da olsa bir uyutucu vermeden yapiliyorki, ne tatsiz..ama yürekten inaniyorum ki sonuclari iyi cikacak sen gönlünü ferah tut canim..dedigin gibi gecicek, gidecek..

      Ziyade olsun erik suyunuz :)

      Sil
  4. Itır`cım sen benim eşimi tanısan çok seversin o halde:))
    Türkçe`de senin saydığın ve saymadığın ne kadar hoş ifade varsa hepsini kullanır:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semi'cim senin esin de en az senin gibi icten, hayatla barisik, hos biridir ki o iki tatli oglan cikmis ortaya..umarim bir dahaki Tr gelisimde basaririz bir araya gelmeyi :)

      Sil
  5. Dostum biraz iç acıtıcı ama kelimelerin gücü böyledir, bak yeni bir pot yazdım, foş ettim etimoloji tutkumu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazen de ic acitiyor arkasinda yatanlar, ne kadar haklisin..tesadüf ikimiz de ayni yoldan cikip farkli taraflarini yazmisiz :)

      Sil
  6. Sağlıcakla lafını çok tutarım ben de :)

    YanıtlaSil
  7. e peki where have you been.
    :)

    YanıtlaSil
  8. off bayıldım ben bu yazıya.. öyle güzel derlemiş, öyle pencere açan bir dile yazmışsın ki, eline sağlık değil yalnızca gözüne, gönlüne de sağlık canım arkadaşım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canim, tesekkür ederim Müminecim..

      Cok komik bir duygu var bende biliyormusun, sanki daha önce ayni sehirdeymisiz de sen simdi kalkip taa Iskocya'ya pek bi uzaklara gittin gibi geliyor..:))Belki de daha önce hep bir görüsebilme sansini icinde barindirdigindan..

      Sil
  9. Hamileliğimin son zamanlarında '' Allah kurtarsın'' cümlesinin anlamı da kafamda gerçeklik kazanmıştı. Şimdi ne zaman bir hamile görsem aklıma gelir. Arnavut Türkleri de çok yaşa dediğin zaman '' baş başa '' diyor:)))) Hoş ama farklı değil mi?
    Yazını çok beğenerek okudum. Ellerine, kalemine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkürler Özlemcim..
      Dogru, bir de Allah tamamina erdirsin derlerdi, hamileyken..ne dogru ne yerinde bir temennidir o da..
      Cok hosuma gitti, "cok yasa"ya "bas basa" cevabi, kullanirim bende artik muhtemelen :)

      Sil
  10. çok çok güzel bir yazı bu, hele de Türkçemizin yabancı dillerin tecavüzüne uğradığı, gençlerin internet ağzıyla yazıp konuştuğu bu dönemlerde...

    Çok sağol canım, yazan ellerin dert görmesin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederim, ah sorma o da ayri bir konu..Artik internet dili, her dilde o dile mahsus gelisiyor ve her dilde sorun ama Türkcenin bu kadar cok yabanci kelimeyle kullanilisi, yer isimlerinin, markalarin hep yabancilasmasi üzücü gercekten..

      Sil
  11. Önceleri üzerinde düşünmediğimiz, yaşadıkça tek tek önemini kavradığımız güzelliklerin bu kez dilimize yansıyanlarını senin tatlı üslubundan okumak yine çok güzeldi. Yüreğine sağlık Melange:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklisin Asuman'cim, degerlerini yasadikca daha farkli algilamaya basliyoruz, daha bir farkindalikla kullaniyoruz.
      Tesekkür ederim :)

      Sil
  12. Ben de sırf bu yüzden pazara erkenden giderim. Siftahı benimle yaptı mı satıcılar pek mutlu olur, bereketli pazarlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ne de güzel olur o pazarin erken, körpe saatleri..alisverisi keyifli, sohbeti keyifli, havasi taze..bir de dedigin gibi siftahi sen yaptiysan daha da bir mutluluk verici, ne güzel bereketli pazarlar sözü de..

      Sil
  13. Bende bir temenni cümlesiyle yorum yapacaktım ama hemen hepsi paylaşılmış :) Tekrar da olsa bende söyleyim,eline sağlık,güzel bir yazı. İlk duyduğumda çok hoşuma gitmişti,birisi yanımda hapşırınca artık çok yaşa yerine,iyi yaşa veya güzel yaşa diyorum.Çok yaşamaktan daha önemli sanki.Hoşça kalın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederim Levent :)
      Ben de iyi yasa yi seviyorum, uzun yasamkta güzel ama ici güzel dolduruldugunda öyle degil mi?

      Sil
  14. Konuyla çok ilgili değil belki ama son hoşçakalın cümlen hatırlattı. çook önce sevgili mi değil mi bilemediğim ve sonrasında da zaten o şansı hiç vermediğim bir adam bir gün "hoş geldin" dediğimde "hoş olana geldim" demişti. belki 20 yıl mı geçti üzerinden, hala sırf bu cümlesi yüzünden niye şans vermedim diye yanarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence cok alakali aslinda..Cünkü kullandigimiz kelimeler, kullanma bicimimiz aramizda baglayici ya da ayirici olabiliyor, bazen de yükledigi, tasidigi anlami yasayarak daha sonra farkedebiliyoruz..Ayni senin "hos olana geldim"i -ki cok hosuma gitti-, yasadikca cok daha iyi hissettigin gibi..

      Sil
  15. Yine ne güzel dile getirmişsin içindekileri. Bir çok değerimizi yitirdiğimiz gibi, Türkçemizi ve bu güzel sözlerinide yitirmek üzereyiz ve ben çok üzülüyorum.

    YanıtlaSil
  16. Tesekkür ederim Füsuncum, haklisin..ben en cok burda yasayan ailelerin cocuklarina dogru dürüst Türkce ögretmemesini de cok kiniyorum, bahsettigim egitimli aileler üstelik..cocuklar belli bir yastan sonra Türkce'yi kullanamamaya basliyorlar ne yazik..

    YanıtlaSil
  17. canim benim, ben her yazinda nedense duygulaniyorum... hep duygu yüklü, hep anlamli, mesaj veren yazilar... ellerine saglik canim. ebru

    YanıtlaSil