Hmm.bu hakkimda kismi en zoruymus megerse…nasil baslasam bilmiyorum ama kisaca, hayatim Istanbul, Istanbul’un da Cihangiri, Viyana ve Ege, Ege’nin de ille de Cesme’si seytan ücgeninde gecti ve de gecmekte, su an ücgenin Viyana kösesinde kalmis durumdayim, ne zamana kadar belirsiz,fakat icimdeki his öbür köseye gecmeye az kaldi diyor…Ama ben üc köseyi de farkli farkli cok seviyorum, her köse kendi icinde cok özel cok keyifli anilarla, mutluluklarla dolu..Dogup büyüdügüm, Viyana’dan döndükten sonra evlenip gene yerlestigim ve suan artik orda yasamasamda gönlümde hic tasinmadigim Cihangir, okulu bitirdikten sonra üniversite icin yolunu tuttugum ve herkese dileyebilecegim mutlulukta gecen, özgür genclik yillarimin sehri, yasanmis mutsuz bir dönemden sonra bana gene dost elini uzatan, ayaga kaldiran Viyana ve hayatin beni her ne sekilde olursa olsun mutlaka, bir sekilde ona yolladigi, vazgecilmezlerimden olan Cesme..ama heryeri bu kadar güzel kilan, her birinde biriken, sicacik dostlar. Hayatta biriktirebileceginiz en güzel sey bu olmali, sizi dünyanin en zengin insani yapiyor dost birikiminiz, iste ben o sansli cok zenginlerdenim.Dünyanin her bir yerine dagilmis ama sanki heran berabermis gibi hissedilen, bir kol uzakligindaymis gibi yasanan, insana „iyiki varsiniz ve ben de iyi ki varim“ dedirten dostluklar.
"Hakkimda" daha neler yazmaliyim bilmiyorum, ama zaten bu bir baslangic, zira gelecek sayfalarda öyle ya da böyle, hep bir hakkimda yazisi olacaktir diye de düsünüyorum.
Bu sefer tarif yerine, Cesme demisken, eger siz de Egeyi sevenlerdenseniz, bana Senemcigimin hediyesi olan ve gecen sene Alacati-Sakiz arasinda cok keyifle okudugum Mehmet Culum’un „Alacatili“sini tavsiye ederim. Kitabin arkasindan alinti;
Alacatili romani 19.yüzyilin sonlarini da icine alan, yakin tarihimizin özgünlügünü yitirmemis essiz mekanlarinda gecer. Türk ve Rum iki ailenin ayni tas evde yasadiklari aci tatli olaylari gercekci sekilde, yalin bir dille anlatir.
Rum ailenin 1890 yilinda Sakiz Adasi’ndan Alacati’ya zorunlu göcü, Bosnak ailenin Balkan Savasi’ndan sonra nüfusunun cogu Rum olan Alacati’ya zorunlu yerlestirilmesi, Rumlarin 1.Dünya Savasi sirasinda Ittihat ve Terakki yönetimince Sakiz Adasi’na geri gönderilmeleri, Yunanlilarin 15 Mayis 1919 da Alacati’da Osmanli yönetimine son vermeleri…
Ardindan 2.Dünya savasi günlerinde Sakiz Adasi’nin Alman ucaklarinca bombalanmasi sonucu Rumlarin can korkusuyla Türkiye’ye siginmalari, yasamlari tas evde kesisen farkli kültürlerden iki gencin savas kosullarinda alevlenen yasak asklari, Rum ailenin Kibris ve Ingiltere üzerinden Yeni Dünya’ya göcü ve New York’lu avukatin Alacati’da köklerini aramasi…
Alacatili / Mehmet Culum / A.P.R.I.L. Yayincilik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder