12 Şubat 2011 Cumartesi

Turist olmanin dayanilmaz hafifiligi...

Keyifli seydir su turist olmak..kayboluvermek o hic tanimadiginiz sehrin sokaklarinda, kesfetmek bazen keyifli bir sokagi, bir cafeyi ve yudumlamak o cafede kahvenizi, planlamak bir sonraki kaybolunacak sokagi yorgunlugunuzu atarken…ben bayiliyorum elimde makinam sokak sokak kesfetmeye yeni sehirleri, bazen de yasadigim sehirlerde turist olmak isterim, malum insan en az zamani yasadigi kente ayirir, nasilsa ordadir ya.. gecen hafta sonu Müjde geldi Istanbuldan, arkadasligimiz taa ögrencilik yillarimizdan, Viyana’yi dolastik birlikte yeniden, bizim eski Viyanamizi bulmaya calistik kimi sokaklarda, bazi eski lokallerde, turist gibi fotograflar cektik zamaninda gelisigüzel önünden gectigimiz yerlerde, yalniz bize ait bir zamani yasar gibiydik, turist olmanin dayanilmaz hafifligi ile..


Eger siz de Viyana’da turistseniz, bu sehrin kalbinin attigi Naschmarkt ve her cumartesi hemen yani basinda kurulan bitpazari Flohmarkt’a ugramadan sakin gecmeyin.
Naschmarkt Linke ve Rechte Wienzeile denilen iki ana caddenin ortasindan gecen kanalin üzerine kurulmus bir Pazar yeri, 1919 dan beri mevcut, en baslarda cevre köylerden gelen ciftcilerin ürünlerini sergiledigi ve Viyanalilarin da ucuz ve taze sebze meyva almak icin geldikleri bu yaklasik 2,5 hektar büyüklügündeki alan, simdilerde en basta türk, yunan, uzak dogu, italyan, kuzey afrika ülkeleri ve tabiki avusturya gibi tamamen internasyonal bir tabak sunuyor. Dünyanin heryerinden sebze ve meyvalari burada bulmaniz, o ülkelere ait ufacik lokallerde mutfaklarinin tadina bakmaniz mümkün, hele hava güzellesmeye görsün o lokaller disari tasar, nerdeyse bütün Viyanayi burada görebilirsiniz günesli bir haftasonunda..Sadece tezgah ve lokalleriyle degil, tüm ziyaretcileriyle de multikültürel bir resimdir Naschmarkt...Kokular, sesler, renkler sizi adim basi baska ülkelere götürür..Bir sonraki günesli bir Viyana haftasonunda sizlere, Naschmarkt'dan görüntüler görüntüler ve daha fazla detay sunacagim.












Bir de benim vazgecilmezlerimden, her hafta sonu bu pazarin sonuna kurulan bitpazari, Avrupa’nin en meshur bitpazarlari arasina adini yazdiran „Flohmarkt“ var. Dünyanin neresinde olursa olsun, bitpazarlari en keyif aldigim yerlerden biri, bayiliyorum o tezgahlarda eskiye ait keyif aldigim parcalari bulmaya, bu bazen bir mobilya bazen de minnacik bir parca da olsa bana verdigi keyif hep ayni. Burda, Flohmarkt'da gercek antikalardan kullanilmis esyalara, 40 li 50 li yillarin giyim esyalarindan, eski plaklara,kitaplara kadar cok genis yelpazede objeler bulabilirsiniz. Unutmadan söylemem gereken önemli bir nokta da, cok keyifli pazarlik yapabilirsiniz bu standlarda. Sevdigim bir parcayi buldugumda hele birde pazarlik yaparak uygun bir fiyata alabildiysem degmeyin keyfime..hava da güzelse ganimetimi kapip, hemen ilerde Naschmarktin keyifli lokallerinden birine oturup bir keyif kahvesi icmek farz olur…Ve tabiiki Müjde geldiginde de bu rituali yerine getirdik büyük bir keyifle, kahve ve pasta…kilolari kesin aldik ama bizim sucumuz degil, Avusturya mutfagi cok zengin degil ama pastacilik konusunda harikalar..



Mesela „Mohr im Hemd“ türkceye„beyaz gömlekli zenci“ diye cevirebiliriz, Viyana’ya gelirseniz mutlaka yiyin, ama gelemiyorsaniz, iste Sarah Wiener’in tarifi, evinizde ufak bir Viyana esintisi icin; 
Yaklasik 8-10 kisi icin

Puding icin:
100 g tereyag (oda sicakliginda)
80 g seker
1 paket vanilya
6 yumurta
125 g bitter cukulata
100 g cekilmis findik (veya badem)
100 g galeta unu
80 g pudra sekeri

Cukulata sosu icin:
250 g krema
1 yemek k. tereyag
200 g bitter cukulata
1 yemek k. konyak

Ayrica:
Tereyag ve galeta unu
Kücük kek kaliplari
300 g krema
1 yemek k. seker


Puding icin; Tereyagini sekerle köpürene kadar cirpin, vanilyayi ekleyin. Yumurtalarin sarisini beyazindan ayirin. Bitter cukulatayi benmaride eritin. Sarilari sirayla tereyagi seker karisimina katip karistirin. Erimis cukulatayi (ilinmis olmasina dikkat edin), findiklari ve galeta ununu da ekleyip karistirin. Yumurta beyazlarini iyice koyulasana kadar cirpin, pudra sekerini azar azar ekleyerek beyazlara katin ve  katilasip parlaklasmaya baslayana kadar cirpmaya devam edin ve sonra beyazlari da cukulatali karisima ekleyin.
Firini 170 C ye ayarlayip isitin. Ufak firin kaplarini tek tek iyice yaglayip galeta unu serpin, 2/3 sini pudingle doldurun. Firina dayanikli bir kaba kücük kaliplari yerlestirin ve kaba 2 parmak su ekleyin. Bu sekilde yaklasik 40 dakika isitilmis firinda pisirin.Cikardiktan sonra kaliplarinda sogumasini bekleyin sonra servis yapacaginiz tabaga ters cevirerek cikarin.

Servis icin 300 g kremayi 1 yemek k. sekerle cirparak hazirlayin.

Cukulata sosu icin; Kremayi tereyag ve cukulatayla birlikte bir kapta devamli karistirarak kisik ateste eritin, sos haline getirin. Atesten aldiktan sonra konyagi katin.

Servis yaparken, pudingin üzerine cukulata sosu, onun üzerine de krema…bayilacaksiniz:)


3 yorum:

  1. bebekler !!!! kalbim onlarda kaldı , pastalar senin olsun :))

    YanıtlaSil
  2. Beyaz gömlekli zenci mi ? Türkçeye kim çevirmiş :) Mohr im Hemd tadı enfestir ... Viyanada hazırda satılır birkac dakika mikrovellede bekletip üzerine çikolata sosu ve schlagsahne (hazır skilan krema) eklediginde nefiss bir tad bizi bekler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkce'ye ben tercüme ettim. Zira Mohr, Alman dilinde, daha ziyade Afrikali zenciler icin kullanilan bir kelimedir. Siyah, koyu derili anlamina gelir ki burada cikolatali kek kismini Mohr olarak adlandiriyorlar. Hemd ise gömlek demektir. Burda üzerine konan bembeyaz krema beyaz bir gömlek cagrisimini yaptigindan,bu tatliyi Mohr im Hemd olarak adlandirmislar.
      Gerci zamanimizda, Mohr kelimesi diskrimine eden bir tarzi oldugundan kullanilmamakta.
      Ama Mohr im Hemd'in türkcesi icin daha iyi bir teklifiniz varsa, neden olmasin? :)

      Sil