24 Aralık 2011 Cumartesi

Bir Viyana hikayesi

Hadi gelin bu yilbasi haftasinda, Viyana gezisi yapalim ve ilk acildigi tarihten beri, ülke tarihinde önemli bir konumu olmus, popülaritesini hic yitirmemis  bir mekani görmeye gidelim Viyana’da... 


Hotel Sacher..Viyana dendiginde ilk akla gelenleri sayarken ön siralarda yer alir bu artik anitlasmis olan otel. Viyana’nin valsleri, Opera binasi, Hofburg sarayi kadar meshurdur kendisi.



Her ne kadar Eduard Sacher 1876 da aileden gelen sarapcilik ve gastronomi birikimiyle Opera’nin karsisinda bu oteli acarak  cok dogru bir yatirim yapmis olsa da,  burayi saray erkaninin, Avusturya-Macaristan monarsisinin tüm ileri gelenlerinin bulusmak icin ilk ve tek tercih ettigi, günümüz deyimiyle „in“ mekani haline getiren genc ve dinamik ve ayni zamanda o zamanin kosullari icinde son derece özgür ruhlu kadini, Eduard Sacher’in karisi Anna Sacher’dir. Bu, elinden purolari düsmeyen, yanindan hic ayirmadigi iki french bulldog’uyla dominant ama bir o kadar da diplomasiyi cok iyi bilen, atesli  kadin her yaptigiyla hem calisanlarini hem tüm müdavimlerini baglar kendine. Ve hatta söyle dedigi söylenir „Sacher Oteli ben demektir“..

Anna Sacher
Sacher, özel görüsmeler icin ayrilmis  „separe“ leri, pembe ipek kumaslarla kapli duvarlari , agir saten perdelerle dösenmis, son derece  şık bir ev ortamini andiran dekorasyonu ile  zamanin en heyecan verici dedikodularinin, agizdan agiza anlatilacak anekdotlarin pisirildigi essiz bir mekan olmustu. Bu ev gibi mekanda sadece romantik randevular degil ayni zamanda önemli politik bulusmalar ve görüsmeler ve de haliyle her türlü entrika da vardi. Ve bu odalarda alinan kararlar, bütün bir ülkenin kaderiyle ilgili kararlardi cogunlukla, yani Sacher’de  ülke tarihi sekilleniyordu o dönemlerde.
Ama böylesine bir ortama adim atabilmek icin de bayan Sacher’in koydugu kurallara harfiyan itaat etmek gerekiyordu. Aksi takdirde kim olursa olsun iceri alinmazdi. Öylesine her seyle ilgiliydi ki kimin kac kadeh ictigiyle, kac kadehten sonra artik icki verilmemesi gerektigine dahi karisirdi. 

Sacher’in mutfaginin ünü ise ülke sinirlarini  coktan asmisti.
Müdavimler arasinda, Avusturya-Macaristan prensi Rudolf da vardi. Separe 7, her daim ona rezerveydi. Sık sık Opera’nin danscilariyla herseyin sinirsizca harcandigi alemlerin yasandigi gecelerin hesabi da haliyle oldukca kabarikti, üstelik de ödenmiyordu. „Mayerling Faciasi“ diye bildigimiz trajik ölümünden sonra, sarayin yüklü bir borcu vardi Sacher’e. Ama Anna Sacher bu borcu almadi, daha iyi bir fikri vardi, Prens Rudolf’un Mayerling Av Kösk’ünde kullandigi gümüs sofra takimlarini istedi ve aldi. Ve bugün,  bu sofra takimlari halen Sacher’de essiz sofralari süslüyor.
1900 lerde Hotel Sacher

Ekonomik kriz ve ardindan tüm Avrupa’yi saran yüksek enflasyon haliylen Sacher’i de etkiledi. Artik gelen müsteriler bayan Sacher’in cok da hazettigi kisiler degildi, hic istememesine ragmen otelde jazz gecelerine dahi razi olmustu, devir degisiyordu ve buna uyamayan  (bayan) Sacher el degistirdi. 

Ama 1930 da 71 yasinda gözlerini kapadiginda, cenazesine binlerce Viyanali katildi, üstelik o binlercenin icinde ancak  cok azi bu binaya adim atabilmisti. 


Zor zamanlari atlatti Sacher, yeni sahiplerinin elinde modern standartlarda ama eski stiline uygun renove oldu. Simdi ise 1973 ten beri gene güclü bir „bayan sef“ tarafindan yönetiliyor. Yeni yöneticisi bayan Gürtler de otelci bir aileden geliyor, o da son derece sosyal hayatta aktif biri. Viyana'nin meshur Opera Balosu'nu 1999 dan 2007 ye kadar organizasyonunu yapti, simdilerde ise meshur Ispanyol Atokulunun yaz balosunu da düzenliyor. 

Sacher, bu güclü, aktif kadinlarin elinde tarihe gectigi gibi, bundan sonra da  ihtisamini, parlakligini ve kendi özel konumunu koruyacak gibi duruyor.

Sacher Otel'in icinde "Anna Sacher" Restoran
Cafe Sacher
Otelden

Simdi isterseniz, yilbasina uygun bir pasta yapalim. Hotel Sacher’in ünü tüm dünyaya yayilmis ünlü Sacher Torte’sini, Anna Sacher söyle demis bir gün kendisine turtanin sirrini soranlara „icine birazcik ta askinizi ve becerinizi katarak yapin“. Yaparken hatirlayin bu sözü de.

pasta tarifi icin buraya tiklayin

7 yorum:

  1. 1800 lerden bu yana, mimarisini ve standardını koruyabilmiş olması çok hoş. Şekilsiz taş yığınlarımızı ve faili meçhul tarihi bina yangınlarımızı düşününce. İç mekanlar da çok güzel. Okuduklarım, hazin hikayesini bildiğim Prens Rudolf la birlikte, çok güzeldi.
    İyi Pazarlar Melange...

    YanıtlaSil
  2. ne tarihi bir otel.. fiyatlar nasıl acaba??

    YanıtlaSil
  3. ah ah içimi parçaladın şimdi sen benim. ne çok istiyorum bir bilsen. belki günün birinde...

    Leyla'nın Kahve Dükkanı

    YanıtlaSil
  4. Dünya çok ilginç Itır, bu gece biz de chrismast kutluyoruz İsviçrelilerle evimde. Canım acayip çekti.

    YanıtlaSil
  5. Viyana'ya gidilmeli, kahvesi içilmeli, Sacher'e de girebilir miyiz ki?

    YanıtlaSil
  6. Asumancim, cok haklisin, öylesine güzel yapilarimiz var ki degeri bilinmeden yok olan, insanin ici sizliyor..sana da güzel bir pazar dilerim.

    Buket, oda fiyatlari oldukca yüksek diyebilirim ama cafesine mutlaka ugramali..

    Leyla, Bolat, Deli Anne..derim ki Viyana'da bir bloggerlar toplantisi yapalim..cook keyifli olur ne dersiniz?

    Müminem, evet buraya kesinlikle bekliyorum zaten, istedigin her yere de gireriz :)

    YanıtlaSil
  7. Olur ama ne zaman olur kararlaştırmak gerek :)Ben Merzifonlu K. Mustafa Paşa'nın hemşehrisiyim gıcıklık yapıp bizim Viyana Blogger partisini dağıtmasınlar:) ama ben İstanbul-Viyana kardeş şehir fikrini önerebilirim hemen :))

    YanıtlaSil