Hani denir ya, insan yas aldikca ne istedigini daha iyi bilir, kendini daha iyi tanir… Yok, bende o sekilde gelismiyor, tersine bir gidisat var bende..
Evet, kendimi daha iyi taniyorum, ama
her gecen zamanda ne istedigimi degil, ne istemedigimi daha fazla biliyorum, dünyevi istemediklerim bir yana; kendimle ilgili olanda, beni kiran, üzen, yipratan hic bir iliskiyi istemiyorum, sahtelik, riya iceren her seyi, her kimseyi hayatimdan cikarmak istiyorum, artik bana keyif vermeyen, mutsuz eden bir isi yapmak istemiyorum, o ortamlarda bulunmak istemiyorum, zamanimi gereksiz harcayip carcur etmek istemiyorum – ne kadar kolay harciyoruz oysa su degerli vaktimizi -
Istememe listem uzayip gidiyor..
Istemediklerimi iste böylesine cok net siralarken;
Hayattan ne istedigini bileceksin !… diktesi cikiveriyor karsima... ama iste ben bir türlü bunu bilemedim, ya da bildigimi sanarken farkli duruslarda yakaladim kendimi.. Üstelik kendim basarmisim gibi, cocuklara da, artik ne istedigine karar ver, bak vakit gecip gidiyor babinda serzenislerde bulunmaktan da geri kalmiyorum, oysa ki; hani ihtiyacim olan siyah ayakkabiyi almak icin dükkana girip bir cift topuklu kirmizi ayakkabi alip cikmak gibi yasamim.
Üniversite falan degil, ben tiyatrocu olmak istiyorum dedim, kendimi üniversiteye kaydolurken buldum.
Üniversiteye kaydoldum ama gel de ne istedigine karar ver, Psikolojiden basladim Turizm’den ciktim. Ama anladim ki ben birebir insan iliskisi olmayan bir dalda calismak istemiyorum.
Evlilik hayat boyu sürecekse evet dedim…ayrildim. Bir erkege bir daha güvenmek mi, ask mi asla dedim, akabinde isler degisti (iyi ki.). Anladim ki ben asksiz bir hayata tahammül edemiyorum
Viyana’yi cok seviyorum, daha uzun süre burda kalabilirim derken kendimi Istanbul’da yasar buldum, ah Istanbul senin gibisi yok, ne isim varmis benim baska diyarlarda derken kendimi gene Viyana’da buldum. Anladim ki ben ille de bir sehri tercih etmek zorunda olmak istemiyorum.
Ev kadinligi „iihhh…kesinlikle bana göre degil, mümkün degil“ dedim… cocuklarim dogdugunda, „yooo onlari kimselere birakip da gidemem, ilk senelerinde ben olucagim tabii yanlarinda“ dedim, kirdim dizimi oturdum evde. Anladim ki benim icin hayatta kariyerden paradan cok daha önemli seyler var, anladim ki onlar icin herseyden vazgecerim.
Ben öyle masa basi islerde hayatta yapamam dedim, evet yillarca da oturmadim o masanin basina ama bir baktim ki bir o kadar sene de masa basi bir isi yaptim. Yok yok kariyer falan benim isim degil, hic isim olmaz derken, farkettim ki hosuma gitti bu kariyer merdivenlerinde yükseldigimi görmek. Anladim ki basarisizligi sevmiyorum.
Hayat her secimimle bana neyi istemedigimi daha bir net gösterdi aynasinda.
Belki ne istedigimi hala cok net söyliyemiyorum ama istemediklerimi artik hic eveleyip gevelemeden büyük bir rahatlikla söyliyebiliyorum, eskiden acaba kirarmiyim karsimdakini, ayip mi olur diye kendi icimde kahrolurken, netlesen „istemem“lerim cok rahat disari vuruyor kendini. Istememlerim istediklerimi cagiriyor bir yandan…
Bu da bana sunu düsündürüyor, neyi istedigimiz, zaman mekan ve düsünce baglaminda degisen bir konu, ama istemediklerimiz netlestigi ve bunu uygulayabildigimiz oranda yüklerimiz azaliyor hafifliyoruz, istek duymaya mecalimiz kaliyor.
Yeni senede hepimize, istemediklerimizin hayatimizdan sonsuza dek cikmasini ve gerceklesecek mutlu isteklere, yeniliklere, huzura yer acilmasini diliyorum.
Tek cümlede de özetlemişsin zaten." istemem' lerim
YanıtlaSilistediklerimi çağırıyor.
Bu biraz sanki özenle hazırlamaya çalıştığımız bir çiçek tarhından ara sıra çıkan yabani otları ayıklama telaşı ki onlardan boşalan yeri de güzel çiçekler doldursun isteriz.
Yeni yılda her şey gönlünce olsun...
benim de isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi idda ettiğim bir çok şey oluyor. İnsanın bir yol ayrımında gitmeyi gerçekten isteyip istemediğini doğru dürüst bilmediği bir yönü seçme kararsızlığı çok fena bi durum :) tabi seçimsiz kalmak en kötüsü..
YanıtlaSilistenmeyen hiçbirşeyin yaşanmaması dileğiyle..
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsınız :) umarım ulaşmak istediğiniz hedeflere doğru mutlu şekilde yol alırsınız:)
YanıtlaSilRiya konusu hakikaten beni çok düşündürdü.
yaşamak kendini çözmek belki...
YanıtlaSilgüzel yazıydı. düşündüren, ah ben de dedirten.
Ahh o istenmeyenlerin gizlediği istenenler yok mu , ahh ahh...
YanıtlaSilİnşallah istediklerin yeni yılla birlikte kapında belirir...
İstediklerimiz istemediklerimiz, yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla dolu geçen yıllar. Burda en önemlisi pişmanlık, eger pişmanlık duymuyorsak yaşadıgımız her şey bir artı bence. İnsan yaş aldıkça hayata daha farklı bakıyor ve Hayır demeyi ögreniyor..
YanıtlaSilDileklerinize yürekten katılıyorum ayrıca Aşk hep olsun hayatımızda :)
sağlık,huzur getirsin 2012...
YanıtlaSilve mutluluk,
ve aşk...
güzelliklerle dolu olsun kısacası!
mutlu yıllar:)
Kafamdan geçen ama hiç listelemediğim işler bunlar. İstenmeyenler...Aslında istenmeyen şeylerin bazıları da tesadüf değil mi zaten, başka bir şey isterken başka bir şeyin sahibi olmak.
YanıtlaSilBazı tesadüfler olmasaydı, şu anda kim bilir nerede ne yapıyor olurdum diye düşünmüyorum değil.
Hayat bu, hiç belli olmuyor. Hepimize güzelliklerle dolu ama en önemlisi sağlıklı nice yıllar diliyorum.
Yeni yılda yeni yazı ve yorumlarda görüşmek üzere:)
hepinize cok tesekkür ediyorum güzel yorumlariniz ve dilekleriniz icin
YanıtlaSilkeyifle yasayalim yeni yili, sene sonu geldiginde "güzeldi" diye cikalim, umutlarimiz hic tükenmesin icimizde
sevgiler herkese :)
Bir çok liste yaparım ama benim hiç "istenmeyen listesi" adlı bir liste yapmak aklıma gelmemişti doğrusu.
YanıtlaSilAslında bu yönden bakarsak istediklerimiz daha net ortaya çıkar. Sevdim bunu ve bu gece defterimle ne konuda vakit geçireceğim de belli oldu :)
Ayrıca çok güzel anlattınız, ben zaten sizin anlatım tarzınızı çok seviyorum. Bir satırdan diğerine geçişiniz bile o kadar farklı ki.
Yeni yılda istenmeyen her şey uzak olsun sizden.
yazinizi okuyunca kendimi buldum hayir dediklerimi hep yasadim
YanıtlaSilbudn sonra hayir derken dikatli olacammm