Sokaklarinda yürünmez hale gelmesine henüz iki hafta daha var.. Simdilik son hazirliklar bitmek üzere Alacati’da, yeni sezona, yeni umutlarla acilan yeni mekanlariyla, sahne dekorunu andiran sokaklarina yeni dekorlar eklenmis olarak, sirasini bekliyor bu yaz icin yeniden.
O büyük kalabalik bastirmadan öncesini severim Ege’de ben..dogayi simdi koklayabilir, ciceklerin rengini en parlak bu zamanda görebilirsiniz, iki hafta sonra baska görüntüler baska kokular alir onlarin yerini..
Bu sene degisiklik yapip, Cesme’de evde kalmak yerine, Alacati’da kücük bir otelde kalalim dedik, hem sabahlari hem aksamlari keyifli yürüyüsler yapariz, hazir daha tenha iken tadini cikaririz dedik.
Sabah, erkenden ciktim..keyifli bir yürüyüs olsun isterdim ama hayal kirikligim keyfimin üzerine cikti. Herseyden önce bütün bir Alacati, insaat halinde, sirf yapimi son sürat tamamlanmaya calisilan yeni evler, ve ev sayisini coktan gecmis oteller de degil süren insaat, yollar ya kazilmis, ya insaat icin kapanmis, ya da zaten bozuk..yapilirken dogru yapilmadigi icin, yapilmis olmasi da bir sey ifade etmiyor. Mesela, Alacati’nin sokaklarina dösedikleri arnavut kaldirimlarinin üzerine –bol ya- nerdeyse plaj yapacak kadar kum dökülmüs, artan taşan kumlar bir de yagan yagmurlarla öbek öbek her yerde, yani dösenmis ama siz kumdan arnavut kaldirimini zor görüyorsunuz, onlar da egri bügrü zaten, yazin burayi arsinlayacak ikoncanlarin ayaklarina kolay gelsin simdiden…
Hani dedim ya, bu mevsimin kokusunu simdi duyarsiniz..ne yazik ki daha simdiden, sokaklar cöp kokuyor sabahin o erken saatinde. Tasarima gelince herkesin ic mimar kesildigi, fiyatlarin Avrupa’nin en isim yapmis kiyi seritleriyle boy ölcüstügü, birbirinden şik dükkanlarin, mekanlarin önü cöp icinde, ara sokaklarda ise insaat artiklari..
Güzelim begonviller, aslan agizlari, japon gülleri kendilerini en parlak sekilleriyle göstermeye calisip bu görüntüyü kismen bertaraf etmeye calissalarda, kedilerin günlük sabah temizligine basladigi, kuslarin birikmis su birikintilerinde sabah banyosu yaptigi Alacati sokaklarinda kendi dükkaninin önünü temizlige girismis bir esnafi görmek neredeyse imkansizdi.
Üstelik bu sene ilk olarak Uluslararasi Alacati Festivali düzenleniyor 15-23 Haziran arasi…Slogani ise „Alacati’da hayat var“…Alacati bir „dünya markasi“ olarak lanse ediliyor. Ama gel gör ki, dünyanin sayili surf merkezlerinden Alacati’da sadece yollar degil surf alanlari da kazilmis durumda, tam da simdi karar vermisler kazmaya..
Dünya markasi olmak icin, bahşedilmis bir doga güzelligi ve tarihi doku üzerine kondurulmus sahne dekorlarinin ve bu dekor icinde iki ay boyunca sokaklari asagi yukari arsinlayacak gurühlar halindeki kitlelerin yetersiz olacagini ne zaman anliyacagiz acaba? Bu güzelim dogayi koruyamadan sinirsizca yapilastirdiktan sonra… hele de o yapilasmaya uygun bir servisi sunamadikca… Cünkü ne belediye ne de buraya bunca para yatirip gelir bekleyenler de o düsünceyi pek göremiyorsunuz.
Evet dogru Alacati’da hayat var ama icler acisi bana sorarsaniz, hele de Alacati’yi en eski zamanlarindan beri taniyip cok seven biri olarak.
Tabii ki, sahip olduklari güzelligin farkinda, doga ve toplum bilicine sahip olan kisiler de mevcut Alacati’da. Onlara ait yerlerde, aldiginiz güzel servisle, yediginiz harika yemeklerle uyumlu astronomik olmayan fiyatlarla ve dostca agirlanmanin keyfiyle baska türlü mutlu kalkiyorsunuz. Bunlarin en basinda, bebeginin dogumuyla ara verdigi muhtesem mutfagi „Ahtapot“u yeniden Nars Otel’in altinda acarak bizlere harika bir ziyafet sunan Cico yani Cigdem ve esi Barbaros geliyor. Ahtapot’un ici de masada kullanilan servis de onlarin ince zevkini yansitiyor. Gene Alacati’nin icinde bir antika dükkanlari oldugu icin, Ahtapot’da kullandiklari hersey de oradan. Yemekler ise, Cigdem’in mutfak konusundaki engin bilgisi ve tecrübesinin eseri..Ugrarsaniz, özellikle yemeniz gereken de, haliylen „ahtapot“… Evet, fiyatlar ucuz degil, ama Alacati'da bu tarz nereye giderseniz bu parayi veriyorsunuz, önemli olan aldiginizla verdiginizin orantili olmasi, yemegiyle, servisiyle ve sunumuyla. Bana sözü var, Cesme’den ayrilmadan birlikte mutfaga girecegiz ve bana essiz tariflerinden birini birlikte yaparak göstericek, tabii ki ben de size..
bAKALIM NE ZAMAN KISMET OLACAK BU DÜNYA MARKASINI GÖRMEK??
YanıtlaSilMevsim basini veya sonunu tercih et derim..:)
SilAlaçatı yorumlarına baştan sona katılıyorum. Dünya markası olabilecek bir yeri ne yazık ki iyi yönetemiyorlar. Tıpkı Bodrum gibi.
YanıtlaSilBenim Malta yazımda bahsetmiştim, alternatif tatil imkanlarıyla Alaçatı gibi yerlerden çok daha ekonomik tatil yapılır.
Ah ah...neler söylenir... Bolat'a sor bakalım 3.köprü konusunu. İçler acısı!
Çevreye bakışımız böyle bizim. Yeter ki gelsin paralar!
Ah Semi'cim, yorumlara cevap veremedim hemen..bu arada bir de Bodrum'a gidip geldik..Ayni dedigin gibi, orasinin da durumu ayni, insaat, kazi, ev ev ev..
SilVe gercekten de Alacati-Cesme dünya markasi standardlarinda güzel yerler, insanin ici aciyor, böylesine katledilisi görünce..
öpüyorum
Ülkenin dört bir yanı inşaat halinde..taş taş üstünde her yer!..ne şehircilik anlayışı, ne sağlıklı yapılanma, ne doğaya, ne insana saygı kaldı!..anlayacağın eğitimsizlikler girdabında arabesk bir görüntü içindeyiz!..nereden bakarsak tutarsızlık...hem Uluslararasi Alaçatı Festivali düzenlenecek olsun 15-23 Haziran arasında!..hem de festivale çeyrek kala delik deşik et her yanı!..bir de nedendir insanlar kendi kapılarının önünü bile süpürmekten acizdirler!..bu 'ne kompleksliliktir böyle!' ya da 'ne tembelliktir' mi! diyeyim artık...
YanıtlaSilHer gün değişen, ülkenin saçma-sapan gündemlerinden, memleket halinden... yetti artık!nereye gitsek aynı zihniyet, aynı traji komik haller..Her şeye rağmen direnen şu ağaçlara, çiçeklere, böceklere ve doğa sevenlere selam olsun yine de...
Önemli detay bilgiler için teşekkürler cafemelange...esenlikler dilerim..
iste tüm duygularimi özetlemissin Esmir..
Siltam da böyle iste durum..
sevgiler
Hep yok etmeye endeksliyiz,koruma duygumuz yitik bir anı oldu. Ben de hiç anlamamışımdır yazlıkçıların geldiği zamanda belediyelerin yol, su , elektrik çalışması yapmaya başlamasını. Çevremdeki insanlara çok beğendikleri sakin yerleri çevrelerine duyurmamalarını söylüyorum genelde. Aman sakin ve bakir kalsın. Sonra duyan geliyor duyan geliyor, sukunet sona eriyor, inşaat başlıyor. :) Sevgiler ıtırcım,yine çok güzel yazmışsın. Yüreğine sağlık.
YanıtlaSilFüsun'cum, yaz gelince yapiyorlar ki is yapiyor gözüksünler, kisin az insan var ya buralarda..sanki gelenler kisin yapilsa anlamiyacak iyi bir gelismeyi..kafa bu kadar calisiyor..
Silayni dedigin gibi, cok anlatmamali güzel yerleri..öpüyorum seni
Alaçatı ilk değil ki. Rant getirisi umud edilen her güzel belde gibi orası da bir gün yozlaştırılacaktır. İnşaat olayı ise; yaz nüfusu 100 bin kış nüfusu 30 bin olan yerlerde özellikle yazın yapılır bu işler ki elalem çalışan belediye görsün. Ulan niye, sana oy vermeyecek veremeyecek ki zatan o hedeflediğin ara kitle.
YanıtlaSilKeşfe devam diyorum. Ben arada süper el değmemişe yakın yerler keşfediyorum, ama tabii ki de yazmıyor,paylaşmıyorum :D
Ayni düsüncedeyim Sis, ben de kesfettigimiz cogu güzel yeri yazmiyorum,anlatmiyorum ulu orta, ne kadar gec talana ugrarsa bir süreleigine daha cennetimiz olarak kalir oralari..
Silsevgiler cok
aa oralarda mısınız? keşke keşişseydi yolalrımız be canım..
YanıtlaSilCanim, ne yazik ki sen gittikten sonra buralardan, geldim ben..yoksa ne kadar cok istiyordum bulusabilmeyi..bakarsin Iskocya'ya geliveririm :))
SilNerenin kiymetini bildik bugune kadar ki orasi el degmemis kalsin :( maksat birileri zengin olsun hep, eninde sonunda el degmemis baska yerler bulur yokederler...
YanıtlaSilevet, ne yazik herey rant amacli..güzellikler kayip gidiyor elimizden
SilAyaklarım gitmiyor, gidemiyor Alaçatı'ya. Evet güzel ama etrafta gördüklerim sinirlendiriyor beni. Girit, Atina, Selanik'ten bir arkadaşım gelmişse ve limandan almışsam ancak o zaman bir kahve içimi duruyorum. Peki, bir daha uğradığımda kahveler ahtapotta içilecek. Eskisi gibi sevebilmeyi isterim Alaçatı'yı.
YanıtlaSilÖzlem'cim sen eminim mezelere de bayilacaksin orada :)
Silhmmm, peki ilk fırsatta denenecek =)
Silalaçatı biricik. yok yok burası portekiz değil miii.
YanıtlaSil:)
:))
SilGitmeyeli 5 yıl oluyor bambaşkadır Alaçatı :) walla şimdi burnumda tüttü. Allahtan tatile az gün kaldı :))
YanıtlaSile artik zamani gelmis buralarin yeniden, ama tavsiyem yaz basi ya da yaz sonu..temmuz agustos kalabaliktan yürümeyi beceremessin :)
Sililginç bi mimin var bende.
YanıtlaSil:)
izin verirsen ancak tatil dönüsü cevaplayabilirim sevgili deepcim :)
Silİzmir'de yaşayan biri olarak ben de ,Alaçatı'nın kış ve bahardaki halini daha çok severim.Daha sakin oluyor,otel fiyatları makul sınırlarda geziyor.Muhteşem balık çeşitleri ve ot yemekleri midenizi şenlendiriyor.İmkanı olanlara bu halini tavsiye ederim.Ahtapot'u merak ettim ve gideceğim yerler arasına ekledim.Görüşmek üzere.
YanıtlaSilben de hep bu zamani tavsiye ederim hümeyra..mmm, alacati pazarindan alinmis muhtesem otlarla yapilan yemeklere salatalara bayilirim ben de..
SilAlaçatı'ya gitmeyi çok istiyorum ama bir türlü risk alıp, Kaş'dan vazgeçip gidemiyorum. Sadece bir haftalık izni kullanmak söz konusu olunca yeni yerleri deneyemiyorum. Ama bu sene olmasa da seneye, 2-3 günlüğüne bile olsa yapacağım bir kaçamak. Umarım o zamana kadar da gereken ilgiyi gösterirler Alaçatı'ya.
YanıtlaSilEvet iste hep böyle oluyor, ben de hep bu sene Kas'ta olmak istiyorum diyorum ama bir türlü Cesme'den vazgecip gidemiyorum, ve vakiz kisitli olunca gene istikamet Cesme oluyor..:)
SilVe ben de bu sene olmassa seneye mutlaka kacicagim Kas'a..sen buraya ben oraya :)))
sevgiler
Alaçatıya bende hiç gitmedim gitmeyi isterim.Kardeşim 3-4 sene izmirde yaşayacak ona gittikçe artık alaçatı gibi merak ettiğim yerlere gitme imkanım olucak.
YanıtlaSilBende bloğuma beklerim
Alacati güzeldir, tüm yanlislarina ragmen..begeniceksin :)
SilAmerika'dan Viyana'ya sevgiler. Alacati gibi biryerde esnafin etrafi temiz tutma cabalari olmamasina sastim. Didem
YanıtlaSilEvet, haklisin..insanin inanasi gelmiyor degil mi?
Sil