9 Mart 2011 Çarşamba

Yasasin basardim...

Julia Child

Julie & Julia’yi cogunuz seyretmisdir sanirim. Julie Powell’i canlandiran Amy Adams’a haksizlik etmek istemem ama, Julia Child rolünde Meryl Streep muhtesemdi. Insanin aklinda, damaginda böyle, güzel kurabiye tadi birakan filmlere bayiliyorum. Hani dönüp dolasip gene yemek istersiniz ya, bunlari da arada bir gene seyretmek istiyorsunuz.Pek seyretmeyen kaldigini sanmiyorum ama, olura seyretmemis olanlar icin minik bir aciklama; Diplomat esinin görevi dolayisiyla 1948’lerin basinda Amerika’dan Paris’e gelen Julia yemek yeme askini, yemek yapma sanatina cevirir. O zamana kadar, evinde ascilarin yemek pisirdigi, mutfaga ugramamis bu dev kadin (1.88m) aslinda mutfakta da bir dev oldugunu, kendini dünyaca ünlü yemek/gastronomi okulu, Le Cordon Bleu’ye  kabul ettirerek kanitlar. Ögrendiklerini hergün evde kocasina uygularken, Amerikali kadinlara, fransiz mutfagini tanitmaya karar verir ve 2 ciltlik Mastering the Art of French Cooking’ i kaleme almaya baslar, 10 sene sürer kitabi tamamlamak. Bu müthis kadindan etkilenen Julie Powell’da,(hayatlari benzer paralellikler gösterir) onun kitabindan 500 tarifi bir sene icinde deneyip, bunu da blogunda paylasmaya karar verir, gerisini seyredin.





Filmi seyrettigimden beri su meshur Bœuf bourguignon aklimda, hani Julie’nin  
yaparken ilkinde yaktigi su yemegi bir firsat olsa da yapsam diyordum. Ama bu sölensel yemegi yapmak icin de bir sebeb olsa derken, gecen haftasonu topladim herkesi ve giristim… korkmadim desem yalan olur, Julie gibi yanmis tencerenin basinda sinir krizi gecirip, hüngür hüngür aglayabilirdim ve sonucta da davetli 12 kisiye  makarna  haslayabilirdim… ammaaa sonuc harika oldu, yasasin basardim... Julie gözünüzü korkutmasin, deneyin.

Bœuf bourguignon, Fransa’nin  Bourgogne bölgesine ait bir yemek. Bourgogne, sigir yetistiriciligi ve kaliteli saraplariyla meshur bir bölge. Yemek de, sigir eti ve havucun sarapla, agir ateste yavas yavas pismesiyle yapiliyor. Anlasilacagi üzere, yemekte kullanilan etin ve sarabin kalitesi yemegin tadini cok etkiliyor. Evet, biliyorum icmek icin ayirdiginiz o güzel sarabi dökmeye kiyamiycaksiniz, ama mümkün oldugunca lezzetli bir sarap secin, yemege tadini veren bu gercekten.

Tarif Julia Child’ın Mastering the Art of French Cooking adlı kitabından   uyarlanmıştır.

Malzemeler
§                       1 kilo yağsız iri dana kuşbaşı
§                       150 gram bacon veya  dana döş
§                       3-4 çorba kaşığı zeytinyağı
§                       1 adet kuru soğan
§                       1 adet havuç
§                       2 çorba kaşığı un
§                       3.5 su bardağı et suyu
§                       2 su bardağı kırmızı şarap
§                       1 çorba kaşığı domates salçası
§                       Üçer dal taze kekik, adaçayı ve biberiye
§                       2 adet defne yaprağı
§                       3 diş sarımsak
§                       350 gram arpacık soğan
§                       350 gram mantar
§                       2 çorba kaşığı tereyağı
§                       tuz ve karabiber


Fırınınızı önceden 225 derecede ısıtın.Büyük boy bir firin kabinda (ben güvec kullandim) tercihinize göre; seritler halinde kestiginiz bacon veya iri kusbasi doğranmis dana döş parçalarını, 3-4 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyerek, kahverengileşene kadar yaklaşık on dakika boyunca orta ateşte kızartın. Daha sonra bunlari ayri bir kaba alin.

Firin kabinda kalan yagda, kağıt havluyla iyice kuruladığınız
kuşbaşı et parçalarını (yas kalirlarsa su birakip, kizarmazlar) her seferde
azar azar atarak her tarafı kahverengileşene kadar soteleyin. Etleri de digerlerinin yanina ekleyin.
Tenceredeki yağda irice doğradığınız kuru soğan ve halka dogranmis havucu kavurun.

Bunlara kenara ayirdiginiz kuşbaşı et ve bacon/dana döş parçalarını ekleyin, üzerine tuz, karabiber ve 2 çorba kaşığı unu serpip karıştırın. Firin kabini üstü açık olarak fırına verip etleri dört dakika pişirin. Fırından alıp karıştırın ve dört dakika daha fırında bekletin. (Böylece etlerin üzerindeki un kahverengilesip, ince bir kabuk yapacak)

Fırını 170 dereceye getirin. Tencereyi fırından çıkartıp orta ateşteki ocağın üzerine alın. 2 su bardağı kırmızı şarabı, 3 su bardağı et suyunu, baharatlari (iple baglayin, dagilmasinlar), ezilmiş sarımsakları ve salçayı ekleyip kaynayana kadar ateste tutun. Kapağını kapatıp tencereyi fırının alt katına yerleştirin ve 2,5-3 saat boyunca pişirmeye bırakın.

Arpacık soğanları birkac dakika haşlayıp soğuk sudan geçirin. Alt kısimlarina bıçağın ucuyla  iki ufak kesik atın ve geniş bir tavada bir çorba kaşığı tereyağıyla beş dakika sote edin. Soğanları ayrı bir kaba alıp aynı tavada 1 çorba kaşığı tereyağıyla mantarları bütün olarak suyunu bırakıp çekene kadar soteleyin. Tavaya soğanları ekleyip üzerine yarım bardak et suyu dökün. Orta ateşte soğanlarla mantarlar et suyunu çekip karamelize olana kadar yaklaşık yirmi dakika pişirin.
Etleriniz pişince (catal cok kolay batmali), süzgecten gecirerek suyunu bir kaba alin. Süzgecin içindeki kuşbaşı et parçalarını ve havuçları servis tabağınıza alın. Yemeğin süzülmüş suyunun yüzeyine çıkan yağı kaşık yardımıyla alıp geri kalan kısmını etlerin üzerine gezdirin. (Eger sos cok sulu olduysa bir miktar atesin üzerine yogunlasmasini saglayin, cok koyu olduysa da bir miktar et suyu ile inceltin). Mantarları ve arpacık soğanları ekleyip servis yapın.

Yemege dökmeye kiyamadiginiz, güzel kirmizi sarabinizi acin simdi, afiyet olsun J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder