
Dolu dolu yasanmali hayat…yasanmalidir yasanmasina ama nedir dolu yasamak hayati..
Bütün okullari bitirip, en iyi islere girmis, herkesin gipta ettigi o adamla/kadinla evlenilmis, güzeller güzeli cocuklar dogurulup büyütülmüs ve iyi okullara verilmis, onlarin basarilariyla övünülmüs, iyi klüplere üye olunmus, yazlik ve de kislik alinmis, her sene iyi bir yere tatil icin gidilmis, sizinkine benzer hayatlari olanlarla dostluklar kurulmus, hayir kurumlarina yardimlar da esirgenmemis, dolu bir hayat midir? Evet belki de doludur aslinda bu hayat, bunlari basarabilmek icin de „dolu dolu“ birseyler yapmis olmak gerekir eninde sonunda..
Ama ya torunlara anlatilacak hikayeler...? Barinmiyorsa eger bu hikayenin icinde, dolu mudur gercekten de o hayat…?