Ayriliklar, yani birlikteliklerin son noktasindaki ayriliklar… Ne kadar kolay telaffuz edilir ve sanki iki hayat birbirinden tamamen ayrilmis zannedilir..Ama adi ayrilik olan sey sadece bir kisidendir, sadece bir adamdan ayrilirsiniz, hayatinizdan degil. Arkasinda bir hayat birakir her ayrilik her zaman, o sizin hayatinizdir, herseyiyle sizindir o, o sürecin icinde karsiniza cikanlar, o dönemin cemberine girenler artik sizin hayatinizin da parcasidirlar Hayat, ayni kitap icinde birbirinden bagimsiz hikayeler gibi degildir, hayat, bölüm bölüm okunan bir kitaptir.… Her bölüm bir öncekinin üzerine kurulur, her yenide eskiden de mutlaka bir pay vardir.
Sen de benim hayatimin bir önceki döneminden o ayrilik noktasinda, yollarimiz ayrilsa da gönüllerimizin ayrilmadiklarindandin.
Ilk karsilasmamizi hatirliyorum seninle…ben senin oglunla herseyin en basindaydim henüz, birlikte otobüs terminalinde Izmir’e gidecek olan otobüse binmek icin bekliyorduk, heyecanliydim tabii seninle tanistigim icin, evet herkes böyle bir ortamda tanismaz müstakbel kayinvalidesiyle ama biz hic böyle seylere takilmazdik, biliyorum. 26 senedir Türkiye’de yasayan bir Ingiliz olmana ragmen, degistiremedigin ve hepimizin cok hosuna giden kirik Türkcenle öyle bir sey söyledin ki, konunun tüm ciddiyetine ragmen bir gülme krizi tutu beni karsinda…“amaaan bu da senin gibi her seye gülüyor“ dedin ogluna..
Severdin gülmeyi, sonralari da cok güldük birlikte, özellikle cok sevdigim o „Ingiliz humour“unla takilirdin cogu seye.
Tanidigim en güzel kadinlardandin sen, güzel ve zarif..Disardan bakan icin, prenses kirilganliginda gözükürdün de nasil savasci bir yapin oldugunu en yakinindakiler bilirdi senin. En iyi zamanlari yasayip, zor zamanlar geldiginde dimdik ayakta duran ilk sen oldun ailen icin. Simdilerde pek moda olan, hemen her tatil beldesinin „butik otellerinde“ bizi karsilayan cogu birbirinin benzeri, yapmacik „casual country“ odalari belki de gercek dogalliginda ilk baslatandin sen, cünkü dogallik senin yapindaydi, tuvallerine aktardigin inanilmaz güzel resimlerin gibi. Aile’ye kazanc saglamak icin bahcedeki, bambaska amaclarla yapilmis kücük odalarin birer kücük pansiyon odasina dönüstügü zamanlarda, „basit“in bu kadar güzel olabilecegini ilk sende görmüstüm. Dogallik ve sadeligin ic acan bilesimini ilk senin odalarinda tanidilar cogu kisi. Sonralari moda oldu hersey…Muhtesem bir asciydin, ne sansliyim ki ben hep iyi yemek yapan kadinlarla büyüdüm, yetistim ve olgunlastim,, senin mutfaginda da ne keyifle ögrendim cogu seyi..
Söyle gözlerimi kapayip da geriye baktigimda, o bahcede yasanan kimi üzücü olaylarin yani sira, bir daha asla tekrari olamiyacak resimler geliyor gözümün önüne, senle paylastigim.. Ilkbaharin en taze zamanlarinda, taze cimen kokusunu, hatirliyorum, limonun cicege durdugu zamanlari, o zamanlarin henüz „in“ olmamis koyunda ictigimiz sabah kahvelerini hatirliyorum, denizin kiyisinda. Henüz istilaya ugramamis yollarinda yagmur sonrasi yürüyüslerini, her yagmurdan sonra topraktan hala firlayan bir zamanlar orda yasamis rumlardan kalma porselen kiriklarini topladigimizi, sabah yan tarladan getirilmis taze kabak ciceklerini, ve senin onlari inanilmaz bir lezzetle yapisini, dirseklerimize kadar topraga bulanip yaptigimiz cicek bahcelerini…
Aski hep sevdin, hic cikmadi hayatindan senin ask, .. Konu ask oldugunda karsimda sanki bir genc kiz görürdüm ben hep.o derece naif ve romantik, ne güzel ki bu duygulari kaybettirmesine izin vermemistin kimsenin, ama bu senin basarindi, sen icinde aski seven kalbini korudun onu incitmeye kalkanlardan da..
Gün geldi, hayatimdaki erkegi gene seninle tanistirdim..“Ah bu „deli“yle isin zor“ dedin ona..ne kadar sevinmistin beni yeniden mutlu gördügün icin. Sonra bir anneler gününde, hayat hayatimin tüm annelerini biraraya ayni masaya oturttu..Kendi annem karsimda, bir yanimda sen, diger yanimda ise yerdeki melek olarak tandigim simdiki kayinvalidem… Durumun absürdlügü bir ara bendeki olasi gülme krizlerine yol acmak üzereyken, „yeni kayinvalideme“ rezil olmamam icin kulagima usulca „Itir, please not now, not now!“ demistin…biliyordun zira, olur olmadik yerde tutuverecek gülme krizlerimi…
Biliyorum sen de benim gibi baktin hayata, „eskide“ kalmamistik biz birbirimiz icin, her ne kadar sana bunun artik böyle olmamasi inatla ve süreklilikle dikte ettirildiyse de… bulabildigimiz minimum zamanlarda görebildik ancak artik biribirimizi.. malesef böyleydi iste, bazilari zafer cigliklarini baskalarinin kalp kiriklari üstüne atmayi seviyorlardi
Degermiydi..soruyorum simdi, niye insanlarin icinde biraktirilir bazi seyler? Ve artik „o an“ geldiginde hic birseyin telafisi de kalmamistir ve bunu hep mi bu zamanlarda anlariz biz.. hep mi? Cocuklarimin sevgili mummy'si, su an yaninda olabilmeyi dilerdim, bil ki simdi ellerini tutuyorum senin, bunu hissettigini de biliyorum, ve bir sey daha biliyorum kitap da bir bölüm daha bitecek ellerimiz ayrildiginda…
Umarım birileri de zamanı gelince beni, böyle naif, incelikli,yürekten ve saygı dolu bir sevgiyle anar.
YanıtlaSilÇok dokundu satırların bana Melange. Kullanacağım herhangi bir teselli sözcüğü beni asla ifade edemeyecek sanki.
Bir insanin kayinvalidesi icin boyle seyler yazabilmesi ne guzel, ne mutlu size ve o insana. Cok duygulandim.
YanıtlaSilAğlamak istedim ve aklımdan geçen şu oldu: "Dilerim bir gün gelinim de beni buna benzer cümlelerle anar"
YanıtlaSilNe mutlu size ki böyle bir insan hayatınıza girmiş ve ne mutlu ona ki siz onun hayatına girmişsiniz...
adamlardan yana tüm yanlış seçimlerime karşın, anneler söz konusu olduğunda bahtım hep açıktı benimde böyle...
YanıtlaSilşanstır bu... hayatın güzel süprizlerindendir
ne mutlu size de
Son satırlara geldigimde tükendim. Çok duygulandım, iyiki birbirinizin karşısına çıkmışsınız, iyiki onca güzel anı biriktirmişsiniz.
YanıtlaSilKeşke sizin gibi kelimelere bu kadar güzel anlamlar verebilseydim, o zaman hissettiklerimi daha kolay anlatabilirdim..
Ne büyük bir mutluluk ve pahabiçilemez bir bağ.
YanıtlaSilKeşke bende bu kadar şanslı olabilseydim . Eminim bir çok kişi bu şekilde düşünmüştür .
Başlığı görünce içeriği okumadan aklımdan geçen şu oldu .
şimdi hüzünlü sayfalarındayım hayatın :(
çok etkileyici.
YanıtlaSilama şunu anlamadım.
görüşmüyor musunuz artık.
gülme krizleri çok hoş.
hayat dönem dönem evet.
ama bende bi dönemden öbürüne kimse geçmez.
:)
Elif'in de dedigi gibi, bu da hüzünlü bir sayfasi hayatin, hepinize cok tesekkür ederim duygularimi paylastiginiz icin..
YanıtlaSilDeğmezdi tabii ama ne yazık ki genelde iki kişi değil tüm aile bireyleri evleniyor. Eminim elini tuttuğunuzu biliyor ve sizi hep izleyecek.
YanıtlaSilben de öyle düsünüyorum..ve onu ugurlarken dün, ayni seyi düsündüm..biliyordu hep yaninda oldugumu...
Silzor olan sey, yasanacaklari yasanacagi zaman ve yasamak isterken yasayamamak. hayatimda yasayamadiklarimdan dolayi pisman olmadim cunku -herhalde-yasasaydim nasil olurdu derdine pek girmedim. yasadiklarimdan dolayi da, gariptir ama,pismanlik duymadim cunku -herhalde- oyle karar vermistim, yasanmisti, oyle oldu.
YanıtlaSilbiliyorsun, elini uzatsan tutuverecekti ama araya baska eller, baska seyler giriyor bazen, iste adami cildirtan o. pisman olunacak tek sey, karar ani aslinda. bir sonraki an geldiginde zaten is bitmis oluyor. pisman olunacak birsey kalmiyor.gögüslemek icin güclü olmak lazim, derin olmak lazim. geriye dondugunde guzel seyler görüyorsun, paylasarak tekrar yasamak yapilabilecek tek ve en guzel sey. ben boyle guzellikler yasamistim diye anlatmak. iste bunu yapiyorsun.
zeynep
Zeynebim..ne güzel anlatmissin..
Silne guzel farkindalik bunlar ...:)
YanıtlaSil2 oğlu olan bir anne olarak, kayınvalideyi böyle güzel ifade edebilmek ...gıpta ettim size. Umarım gelinler bana da bu kadar samimi olurlar. Laf aramızda benim Figoş'um ( kayınvalidem) süperdir süper. Keşke ben onun tırnağı olsam,niyet iyi olursa hayat hep güzelliklerle dolu olur.sevgiyle kalın.
YanıtlaSil