14 Nisan 2012 Cumartesi

Farkindaliklar

Kayiplar ve Farkindaliklar arasinda siki bir bag var. Sanki mutlulugun recetesi bu baglamda daha bir net ortaya cikiyor. 



Siradan yasamin, hayattaki en basit ve en gözümüzün önünde olan seylerin farkinda olmak ve ne kadar degerli olduklarini bildigimizi hatirlamak icin sarsilmak gerekiyor bazen.

Mutlu olmak her gecen gün zorlasiyor sanki, hani masallardaki Kaf daginin ardinda saniliyor bazen, ugruna ejderhalarla, cift basli devlerle savasilmasi gereken. Ve sanki bu bir salgin hastalik halinde birinden digerine geciyor, kisisel mutsuzluklar… cünkü hep birseyler eksik kalmis diye düsünülüyor, bir seylere gec kalmis, kacirmis olmak, yeterli olamamis olmak, zamani yitirmis olmak…diye diye aslinda yasanan an, o en degerli an gözden kaciveriyor. Ve bir de üstüne gereksiz küskünlükler, alinganliklar, kirilganliklar eklenince mutsuzluk pastasi tadindan yenmez oluyor.

Oysa günesle uyanan, pencereden duydugum kuslarin civil civil hasbihalleri, tek basina insani güne mutlu baslamaya davet ediyor. Onlar, bir tek günes yeniden dogdugu icin, hayatta olduklari icin, günü yasadiklari icin nasil da kendi mutluluklarini bizimle paylasiyorlar. Hersey bu basit anlarda „gizli“ denir ya gizli de degil..tam gözümüzün önünde.

Su gectigimiz hafta, güzel bir haftaydi. Asli esasinda, üzücü kayiplarin biraraya getirdigi bir bulusmaydi ama, aci ayni zamanda en iyi yapiskanlardan biri hayatta, aileye, dostlara, sevdiklere siki siki sarilmayi, birbirine yapismayi basartan. Hayata daha siki baglatan. Hayatta herseyin „bir varmis bir yokmus“tan ibaret oldugunu, gereksiz kirginliklarin hayatimizda hic yerinin olmadigini ciddi bir sekilde hatirlatan. Ve bu etki, domino taslari misali, birbirinin üzerine devrilerek daha onlarca duyguyu, düsünceyi pozitif anlamda harekete geciriyor.

Ve bu, bende de bir kez daha, kizkardesimle, annemle ayni sehirde olmanin birarada olmanin, üstünde düsünmedigimiz ama  aslinda en büyük gücü burdan aldigimiz hissini, bize sundugu o arka planda hep var olan mutluluk duygusunu pekistirdi.
Kizkardeslik baska türlü bir arkadaslik, ben ve kizkardesim artik nihayet beraber olabildigimiz icin sansliyiz ama sevdigim diger iki kizkardes zor zamanlarinin üstesinden gelmek icin kilometreleri katetmek zorundaydilar.

Insanin bir kiz kardesinin olmasi cok ayricalikli bir duygudur, bu öyle bir beraberliktir ki… hic bir seye benzemeyen, baska hic bir seyle kiyaslanamayan.
Cünkü bir tek o tanir sizi, en derininizden… cocuklugunuza dair gizli dehlizlerin bazi bazi, tek sahididir o. Hani denir ya bugün ki cogu davranis bicimimiz cocuklugumuza dayanir, psikologlar sizi divana yatirip, konustura konustura acmaya calisir o gizli cekmeceleri... Iste o sizin psikologunuzdur da ayni zamanda, karsisinda divana yatmaniz gerekmeyen, o cekmecelerin cogunu bilen, bilmediklerini de kendininkilere bakarak tahmin edebilen. Yumusak karninizi en iyi o bilir, neyin acitacagini da, sizi en cok neyin güldürecegini de.

Hem cok kolay hem de zordur kimi zaman kardeslik.
Kolaydir cünkü tanismaya gerek yoktur ilkten, birlikte oynayarak paylasarak büyürsünüz, ailesinizdir herseyden önce, sevgiyi saygiyi güveni her seyin üstünde tutan bir ailenin sicakligi sarmalamistir sizi de, bu sarmalda  büyürsünüz birlikte, birlikte korkar birbirinize sarilirsiniz, birlikte anne babaya sürprizler hazirlarsiniz, birlikte yapilir ilk kacamaklar daha sonralari, suc ortagidir kizkardes ayni zamanda, birlikte kahkahalarla gülersiniz ve aradan yillar yillar gectikten sonra, ayni olaylara gene ayni kahkahalarla.

Zordur ama kardes olmak ayni zamanda… Cünkü en minicik yaslardan itibaren berabersinizdir ve onu cok iyi taniyorsunuzdur…öyle sanirsiniz, ama yillar gecerken, bazen insan en yakinindaki gelismeyi gözden kacirir, hani kitabi burnunuza kadar soktugunuzda okuyamamak gibi… ya da mesafeler girer araya, ayri ayri gecen zamanlar ki siz daha hala genckizlikta biraktiginiz kücük kizda kalmissinizdir. Hayat kendi tadini tuzunu katmistir her iki kardese de bu siralarda. Iste bu farkli tatla karsilasmak iki tarafi da bir yeniden tanismaya davet eder. Zaman gelir yillarca tanidiginiz kardesinizle yeniden tanisirsiniz ki, bu da kendi icinde tatli ve tuzlu bir dönemdir.

Biz de tanistik yeniden kiz kardesimle, cünkü biz de uzun bir süre birbirimizden ayri düsmüs, birbirimizin acilarina, mutluluklarina, yenilgilerine, basarilarina, yani kisaca yasam egrilerine mecburiyetten ancak cok kisitli dahil olabilmistik. Tüm yasananlarin bize giydirdigi yeni elbiselerle karsilasmak tabii ki ilk basta yeni ve tuhaf bir duyguydu, önceleri bu yeni elbiselere takildik, orasini burasini elestirdik, sonra birden bu yüzeysel yaklasimin ne anlamsiz oldugunu, o elbisenin icinde bizim o cok iyi tanidigimiz, hani su sac saca bas basa kavga edip sonra oturup keyifle cikolatali pastayi yedigimiz kiz kardesimiz oldugunun farkina vardik. Sonra bir de karsisina gecip bakinca da dedik ki.. „Bu elbise baskasinda nasil durur bilmem, ama sana cok yakisiyor“ Ve sonra, artik gene o bir zamanlarin kücük kizlari gibi, en yakin sırdaşiniz, en iyi arkadasiniz, birlikte gülüp birlikte agladiginiz..

Iyi ki burdasin, yanimdasin. Iyi ki varsin, aslinda bunu sana 2 Mart icin yazacaktim ama kismet bugün'eymis.

19 yorum:

  1. Bir sade kahve yapıp kendime, sana gelmiştim. İyi ki gelmişim.İçtiğim en güzel kahvelerden biriydi bu. Senin yazın eşliğinde harika oldu. Bu kadar güzel anlatılabilirdi yaşananlar. Çok güzel yazıyorsun, lütfen daha sık yaz. Sen ne tatlısın :)

    YanıtlaSil
  2. Füsuncum, ne güzel bunlari okumak..
    ben de özledim burayi, son zamanlarda bir tutukluk hali vardi üzerimde, yavas yavas geciyor ama :)
    cok cok sevgiler yolluyorum sana

    YanıtlaSil
  3. Daha sık yazmanı ben de diliyorum. Keyifle okuyorum yazılarını....
    Ben de üç kız kardeş var:) Önemlidir tabii kardeşler ama ben şanslılardan değilim sanırım. 19 yaşındayken üniv.için çıktığım eve geri dönmedim. Başka şehirler, hatta ülkelerde yaşadım. Dolayısıyla paylaşımlarım bu süre içersinde mimimum düzeyde oldu. Hala yaşadığım şehirde tek bir akrabam yok.
    Mutsuz olmaya gelince, sanırım önümüze her şeyin hazır sunulması, çabalamadan elde etmek bizleri mutsuz kılıyor. (kimi zaman farkında olmadan)
    Bizler farkındayız ama çocuklar için ne olur, nasıl mutluluğu yakalayabilirler beni düşündürüyor. Küçük şeylerdir yaşama değer katan bunu hep kendimize hatırlatmamız gerekiyor...iyi hafta sonları....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkür ederim Semicim, mutlu etti beni cok bunu duymak...

      Biz de öyle ayri kaldik iste, ben geldim önce üni icin Viyana'ya, sonra kardesim ama bir süre sonra ben döndüm o kaldi..böyle gecti iste seneler...

      Mutsuzluk konusunda haklisin, ayrica herseyi cok cabuk tüketiyoruz, ve hep daha cok daha cok tüketmeye programlanmayi da görmezden geliyoruz ve bu akisa kaptiriyoruz kendimizi. Iste ben de bu konuda da cok düsünüyorum cocuklarimizin gelecegi acisindan.

      Sana da güzel bir pazar diliyorum, sevgiler cok

      Sil
  4. Kızkardeşin önemi konusunda ne kadar haklısınız. Yeri gelir anne yarısı olur, yeri gelir destek bazen en muzur arkadaş bazen akıl hocası. Ben kan bağını her şeyin üzerinde tutarım, ve benim kanım önce çocuğum sonra kardeşimdir bana göre. Hep mutlu olaylarda bir araya gelmeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok dogru Sis, kardes böyle birsey iste, ne güzel tanimladin.
      cok tesekkür ederim güzel dilegine..

      mutlu bir pazar dilerim, sevgiler

      Sil
  5. sanirim isterdim bir kiz kardesim olsun. gercekten isterdim. tek cocuk degilim ama bir kizkardes de guzel olurdu biliyorum. siz hep birlikte olursunuz umarim ne mutlu ki bundan sonra yan yana susleyeceksiniz elbiselerinizi melange.

    bir de ben senin ani yasayaisini cok seviyorum iyi ki bu kadar anin farkindasin ve iyi ki boylesine guzel bize de anlarin guzelliklerini anlatiyorsun. cok tesekkurler
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel söyledin Gülcin.."bundan sonra yan yana susleyeceksiniz elbiselerinizi" diye..

      Evet kiz kardes cok güzel bir sey, fakat ben bir abim olmasini da cok isterdim biliyormsun, ayri bir güven duygusu insanin bir abisi olmasi da..bunu da kendi cocuklarimda, kizimda daha net görüyorum, abisinin ona verdigi güvende..

      Ben de her daim basarili olamiyorum ani yasamakta, ama mümkün oldugunca farkinda olmak istiyorum.

      Sana da güzel bir pazar ve sevgiler yolluyorum

      Sil
  6. Var mı kardeş gibisi! Ama ben ağabeyim her sıkıntıya derde ben yetişmek durumundayım! Al bir tas çorba diyecek kadar yeteneksizdir bu erkek milleti! O kız kardeşin yokluğunu hayatta hep hissettim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) haklisin erkekler icin de kiz kardesin varligi ayri önemli, ama demin Gülcin'e de yazdigim gibi, ben bir abimin de olmasini isterdim ayrica.

      Sil
  7. Blogunuzu geç de olsa keşfetmekten dolayı mutluyum.Bu yazınız öyle bir zamana denk geldi ki,şaşırdım.Kızkardeşimle her zaman çok yakın olduk ama şu an uzun bir süre için İtalya'ya gitti.Yanımdayken hep kızdığım eleştirdiğim,olgun olmasını istediğim canım kardeşimin eleştirdiğim şeyleri hayatımda bir renkmiş meğer.En büyük evlat ve aşırı sorumluluk sahibi olmak insanın neşesini götürebiliyormuş zaman zaman.Beni esprileriyle neşelendiren oymuş,gidince anladım.Yazıyı okuyunca gözlerim doldu.Okuması için kızkardeşime de göndermeyi düşünüyorum.Yorum kısmına yazdıklarımı her zaman dile getiremem ne de olsa :)Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  8. Ben de ayni sekilde mutlu oldum sizin blogunuza misafir olmaktan :)

    Hem nesemiz, dert ortagimiz onlar, hem yeri geldiginde kimin abla kimin kardes oldugunun ortadan kalktigi bir birliktelik bu..

    mutlu pazarlar :)

    YanıtlaSil
  9. Hayatimin en anlamli kisileri, dürüstlüklerine, yüreklerinin güzelligine ve yüzlerinden eksik olmayan gülüslerine tutkun oldugum kizlarim; yasamin bir noktasinda, ansizin birbirlerini yeniden kesfettiler. Bu kesif ne olaganüstü bir seydir ; gözümüzün önüne duran bir güzellige bir an farkli bir gözle bakip,atladiklarimizi görmek, sevdigimiz bir oyunu ikinci izleyisimizde anlamini
    dogru yakalamak ya da bir resme baktigimizda, sanatcinin neyi anlatmak istedigini kavrayabilmek...Cocukluk yillarinizin ardindan, bugün farkli bakislarla, en icten gelen duygularinizla birbirnizi yeniden kesfetmenizi, sanattaki yeniden dogusa benzetiyorum...Bu yaziyi cok sevdim...Ikinize de nice saglikli, mutlu, yeni kesiflerle dolu , neseli yillar diliyorum canlarim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canim annem, nasil duygulandirdi beni yazin... nasil degerli benim icin bilemessin..

      Sil
    2. canim annecim, her zamanki gibi o guzel uslubunla rengerank bir paylasim..hep beraber daha nicelerine... canim benimmm..

      Sil
    3. sen de benim canimsin :)

      Sil
  10. Canim itirim, beni aglatan bu kadar degerli bir yazi.
    Uzun zamandir aldigim en güzel dogum günü hediyesi…

    Büyümek ve farkinda olmak da iki kardes gibi birbirlerinden ayiramiyacagimiz kavramlar belkide…
    Belki de iyi ki büyüdük, iyi ki farkindaliklarin farkindayiz itirim…

    Yüreklerimizdeki en degerli parcalariz artik…
    Kimi zaman hayat kimi zaman aldigimiz nefesiz…
    Gözlerimizdeki minicik ümitsizlik isigini sezdigimizde birbirimize tüm maskaraliklari hic zorumuza gitmeden yapabiliriz..
    Artik kiyamadiklarimizdaniz…

    Dünyada insanlara verilmiş hediyelerin en güzellerinden birisi bence…

    kardeşlik böyle bir şey…
    çok özel… çok güzel bir şey…
    Canım kardeşim ......seni cok seviyorum, cok tesekkür ederim...
    iyi ki sen de varsin..

    YanıtlaSil
  11. bak ama simdi de sen beni aglattin..

    YanıtlaSil
  12. özkızkardeşim yok, ama bir o kadar yakın bir kaç arkadaşım var. bilmem ayn yeri doldurur mu..

    YanıtlaSil