Aslinda benim zamanimin degil, annelerimizin zamani olan bir filmdir „Picnic“..ama o zamanlarin siyah beyaz televizyonunda, siyah beyaz sinemanin filmleri oynardi ancak, annelerimizn „ah bu ne güzel filmdir“ dedikleri kendi genclik yillari filmlerini biz de kendi yeni yetme yillarimizda seyrettik. "Piknik" de onlardan biridir, beni cok etkileyen..o piknik sahnesi, elbiseler, ask..hala hatirimdadir, bu filmin etkisi ne kadar büyük bilemiyorum, ama taa o zamanlardan beri büyülüdür piknik benim icin hep.
Sanirim bu sadece benim icin degil, coluk cocuk, genc, yetiskin herkes icin gecerli. Büyüsü, baharin tazeliginde ve disari cagiran sarkisinda mi, cimenlerin, topragin üzerine yalinayak sere serpe yayilmanin dayanilmaz hafifliginde mi yoksa aciktiran acik havanin, basi döndüren oksijenin etkisiyle ikide bir el atilan leziz piknik sepetinde mi? Belki de hepsinin bütününde..hazirligindan bitisine dek ayri bir seremonisi olan piknik güzel bahar günlerinin en güzel etkinliklerinden.
Ne zamandir istiyorduk böyle bir piknik sefasi.. Kiz kardesim, Zeynos’un 4 yas dogum günü icin, coluk cocuk herkesi bir piknik partiye davet etti ve de ne güzel yapti... Piknik mekanimiz, Prater’in icinde Jesuitenwiese idi.
Prater, 60 hektar büyüklügünde, 18. yy a degin kraliyet ailesinin av alani olarak kullanilan, 1873’den itibaren ise Kaiser Josef tarafindan halkin park, eglence, piknik olarak kullanimina acilan bir yesil alan. Sehrin cigerleri burasi iste. Ayni zamanda Viyana’nin simgesi olarak da gösterilen dev dönme dolap’da (Riesenrad) buradaki devasa lunaparkin icinde. Bizim piknik alanimiz ise Prater’in icinde özellikle piknik icin tercih edilen, 112 000 metrekarelik Jesuitenwiese, burasi Viyana’nin en büyük mesire ve oyun alani.
Öglen oldugunda hemen herkes ordaydi artik, aslinda bu Zeynep’in partisiydi –sonuna kadar da tadini cikardigi ve „cimenlerin prensesi“ olarak dolandigi- ama biz büyüklerde cocuklar kadar sendik. Ebru’nun harika organizasyonu, annemin kekleri ve pogacalari, hava, hafif esen rüzgar, cocuklarin civiltisi, günes, cimenler…yani kisaca biz ve doga, herkes üstüne düsen görevi basariyla yapti..
Benim ufak prensese bir sözüm vardi ve ona „prenses pasta“ yapicaktim. Daha önce hic denememistim, googleda kisa bir arastirmayla buldum. Daha önce hic fondant kullanarak pasta kaplamadiysam da, korktugumdan daha az zor cikti bu is, ama epey ugrastirdi..eger yapmayi arzu ederseniz su linkten yapimini, kaplama seklini görebilirsiniz. Pastanin kendisi, arzu ettiginiz sekilde yapilmis bir pasta, iki pastaya ihtiyaciniz var, biri düz formlu –kelepceli form-, bir de etegin yuvarlakligini verecek yuvarlak tabanli bir pasta formu. Ikisi de pisince, ortadan enlemesine kesip, arasina istediginiz karisimi koyun ve tekrar kapatin. (Ben orman meyvali yaptim). Sonra da yuvarlak formu, kelepceli formdan cikardiginiz pastanin üzerine oturtun. Ha tabii iki pastanin ortasini da Barbie bebegi sokmak icin, yuvarlak olarak acmak gerekiyor. Sonra sira kaplamaya geliyor, kaplamanin kolayca yapismasini saglamak icin, pastanin üzerini de ortasina koydugunuz kremayla ince bir tabaka sivayin.
Zeynep pastasina hayran oldu, Barbie cilginligi halen had safhada sürdügü icin, icinden cikan Barbie de ayrica mutlu etti tabii ki.
Piknigin mutlulukla bir ilgisi olmali, hani Cemal Süreya’nin siiri gibi;
„Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı“
Iste öyle, kahvalti gibi, daha dogrusu bu da bir kahvalti, doganin ortasinda sere serpe
yapilan, yani mutluluk cifte katlaniyor. Hmm..gene yapmali, en yakin zamanda,
yine yeniden gitmeli kirlara.. Doga sundugu sürece, icmeli bu vitamin surubunu kana
kana, kisin ihtiyacimiz olacak yeniden.
blogumu bir açtım, senin güzel fotoğraflarınla karşılaştım. nasılda becermişiniz böyle zor bir pastayı. çok tatlısınız..
YanıtlaSilTesekkür ederim Buket :) aslinda zor degil sadece ugrastirici bir pasta, sabir gerektiriyor ve de vakit :)
SilLeylakla süslenmiş bir piknik masasının mutlulukla daha da yakından ilgisi olmalı:)))
YanıtlaSilZeynebe sağlıklı nice yaşlar olsun...
Hem de nasil var..Biliyormusunuz, su siralar Viyana'nin her tarafi leylak dolu, sokagim, bahcem leylak kokulariyla dolu..Leylak mutlu etmek icin tek basina yetiyor hem de :)
SilCok tesekürler güzel dileklerinize
Jesuitenwiese çok güzel bir alanmış, ızgara kanat, köfte kokusu, dop oynayan gençler filanda yok tam hayalimdeki piknik olmuş :))
YanıtlaSil:))) aslinda dop oynayan genclerimiz var ama alan o kadar genis ki, o dop ikide bir kafamiza, sofranin ortasina düsmüyor, epeey bi uzakta kaliyolar :)) kanat bacak icin ise özel izin gerekiyor :)
Silharika hissettim... bana bile geliyorsa mutluluk havası evet, bir ilgisi olmalı mutlulukla:)
YanıtlaSilpastana ben bile bayıldım Zeynoş nasıl bayılmasın:) ayrıca doğum günü de kutlu ve mutlu olsun.. öpüyorum çok:)
Sagol Müminecim, bayildi resmen pastaya :)
SilGünes ve doga ilac gibi, tüm bedene ruha ilac, mutluluk surubu :)
Öpüyorum ben de seni
Öncelikle kızımızın doğum gününü kutlarım. Nice güzel yıllar, pastası da zahmetli ama harika görünüyor:)
YanıtlaSilŞehir içinde böyle parklar, ormanlar en büyük özlemim benim ve tabii piknik kültürü.
Geçenlerde eşime söylüyordum, bizdeki bu piknik tutkusu doktora tezi olmalı diye:) Öyle yerlerde piknik, mangal yapıyorlar ki şaşıp kalıyorum. Çekiyor yok kenarına, arabasının dibine mangal yapıyor mesela. En ufak bir yeşillik görse mangal yapıyor sevgili vatandaşlar:) Çöpünü de geride bırakarak...Araştırılmalı bu tutku, bir Türk insanı için piknik ne ifade eder araştırılmalı...Ya da bilen biri varsa bana anlatsın lütfen.
Fotoğraflar çok güzel bu arada:)
Sevgiler...
tesekkürler Semi'cim :)
SilYalniz bu tezde piknik ve mangali ayirmak lazim sanirim :)) zira bizim memlekette piknik=mangal demekse de mangal=piknik degil, mangal acik hava olan her yere kurulabilen, ayni dedigin gibi, otoban kenarinda, yan komsunun odasina da girse tüm duman balkonda, balik tutup hemen orda bogazin kenarinda vs..diye sanirsin sandivic hazirliyor, öyle sipsak kurulup hazirlanan bir olay yani :))Acaba genlerimizde hala orta Asya bozkirlarindan göcüp gelen atalarimizin etkisi mi var? :)yol üstü, durup bir ates yakmak ordan mi geliyor acep? :)
benden de sevgiler
Genlerimizden ben de şüpheleniyorum:) Zaten dediğin gibi bizim kavramlar karışık, piknik zaten mangal demek. Yani ben daha sadece çimde oturup evden getirdiklerini yiyenleri görmedim. Herkes bagajda küçük mangal ve piknik tüp ile geziyor sanki:))
SilDoğum günü kutlu olsun Zeynep'in, sağlıklı mutlu bir ömür dilerim, yaşadığınız coşku hissediliyor fotoğraflardan, bulunduğunuz yer ne güzelmiş mis gibi. Bol bol tekrarını dilerim ayrıca pasta da çok güzel olmuş ellerinize sağlık:)
YanıtlaSilcok tesekkürler Fadis, evet gercekten keyifli bir yer orasi. Biz de ayni seyi konustuk akabinde, yeniden yapmali diye.
Silsevgiler
Her şeyden önce Zeynebe bayıldım, sonra piknik alanının güzelliğine, temizliğine, sonra o canım leylaklara, sonra o sevimlimi sevimli pastaya :)
YanıtlaSilItır fotoğraflar o kadar güzelki, Zeynebin mutluluğunu burdan hissedebiliyor insan. Doğum gününü kutluyorum :)
Zeynep benim lokumum Asli :))
Silleylaklara ben de bayiliyorum, nasil güzel biliyormusun, su an bütün Viyana leylak icinde..
Ruhum dinlendi.Ne hoş bir piknik alanı. Pastaya çok imrendim. :) Eline sağlık ne kadar marifetlisin.
YanıtlaSilFüsuncum tam dedigin gibi, insanin hem bedeni hem ruhu dinleniyor böyle yerlerde..
Siltesekkür ederim deep :))
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum, özellikle baharda picnic harika :) Fotolarınızdan da belli sizinki de harika bir picnic olmuş! :) Daha nicelerini dilerim...
YanıtlaSilbize de yetmedi zaten, eger havalar da istegimize uyarsa -buralarin havasina pek güven olmaz da :)- en yakin zamanda yeniden planliyoruz..
Silhava güzel ya, biz her haftasonu mutlaka piknikte oluruz. Mesela bugün :)
YanıtlaSilo zaman size haaarika bir piknik günü, bol nese, keyif diliyorum :)
Silfotograflar acılmamıstı, sımdı gordum. nıce mutlu yılları olsun, sağlıkla..
SilMelange ne zamandir yok ortalarda dedim kendime meger piknikteymis:) civil civil mutlu kahvaltilar
YanıtlaSil