İlk fark
ettiğimde şaşırmıştım.. Ne tuhaftı, insan ne kadar yaşlanırsa yaşlansın, o
bebeklik fotoğrafındaki bakışı asla değişmiyordu. Derinlerde bir yerde, o
kocaman kişinin gözlerinde, küçücük halinin gözlerini görüyordum. Oysa, her
yeri değişime uğruyordu insanın; boyu posu, kilosu, cildi, saçları,teni ve
hatta bazen sesi bile…
Kimi
zaman ilk gençlik yıllarında tanıdığınız kişiler senelerin geçidinden sonra
bambaşka bir görüntüye bürünür, çıkaramazsınız birden seneler sonra
karşılaştığınızda, ama tanıdık gelen bir yer vardır gene de size…Gözler..onlar
hemen açık ediverir işte, yılların örttüğünü…
Sanırım
gözler bizim en yalansız yanımız, en apaçık ortada olduğumuz halimiz ve saklıyamadığımız
hayat bakışımız… Ruhumuzun kendini dışavurum hali, kelimeleri…
Daha sözlere dahi aktarılmadan düşünceler, bir çırpıda korkuyu, telaşı, kırgınlığı
kızgınlığı, aşkı, ihtirası heyecanı apaçık ortaya dökmekle kalmıyor; bir
taraftan da, ne kadar kırışırsa kırışsın, ne kadar parlaklığından yitirirse
yitirsin bir zamanlar hayata başladığında nasıl bir karakterle doğduysa onu en
iyi ifade eden bakışını sonuna kadar da muhafaza ediyor. İşte bu yüzden de
seneler sonrasında sararmış bir fotoğraftaki çocuğun gözleriyle, şimdi torununu
kucaklayan kişi hala aynı gözlerle bakıyor oluyor hayata… Hala aynı kararlılık,
aynı masumiyet, aynı başkaldırı, aynı lider, aynı araştırmacı ve her ne şekilde
doğduysa..hala aynı karakteri hiç saklamadan taşıyan gözlerle…
Boy pos
değişiyor da biz değişmiyor muyuz, bakışlar nasıl aynı kalabilir ki diyorum
sonra, ama farkediyorum ki yaşadıklarımız bizi değiştirmekten çok deneyim
kazandırıyor ve her deneyim de kendi içimizdekinin, bizden bir parçanın daha ortaya çıkmasına olanak sağlıyor.
Örneğin, zor zamanların üstesinden gelirken içinizdeki
gücün farkına varıyorsunuz, yaşamadığınızda asla farkına varamıyacağınız. Doğal
olarak bu „bilgi“ sizi bir sonraki zamana hazırlıklı kılıyor, ama gerçekte
değişmiyorsunuz, sadece kendinize ait bir şeyi daha öğrenmiş oluyorsunuz.
Anne-baba olduğunuzda hiç bilmediğiniz birini tanıyorsunuz, sizde, size
ait..şaşırıyorsunuz tüm yapabildiklerinize, taşıdıklarınıza, hayata
duruşunuza..
Sevdiğinizde
ise, yani gerçek sevgiye ulaştığınızda, o da sizi gerçek size kavuşturuyor,
olmak istediğiniz değil, siz olan size. Doğduğunuzdan beri orada var olana, hep
kendini ortaya koymak isteyene…
İşte
gözler en çok da bu zamanda, hani bir zamanlar fotoğrafı çekene gülümserkenki
saflığına, önyargısızlığına, içtenliğine kavuşuyor. Bu gözlerde, zaman
içerisinde fotoğrafı perdeleyen tüm katlar kalkıyor, onların ruhları sizinle
konuşuyor, anlatıyor kim olduğunu açık açık…aynı çocukluk fotoğrafının netliği
ile..
Çünkü ne
yaşanırsa yaşansın, onların gözüne hırs, nefret, riya gibi insanı kendinden
uzaklaştıran perdeler inmemiş oluyor.
Sonra
bakıyorum da etrafıma, ne çok gözlerine kalın bir perde indirmiş, artık ne
kendini gösteren ne de kendi gören, var olmak istediği kişiden ziyade olması
istenen kişi haline getirilmiş, sessiz, dili lâl olmuş ruhlar var… Ama eminim
onların da çocukluk fotoğrafları hala bir yerlerde bir şeyler gizliyor onlar
için, derinlemesine bakanın gözüne ilişecek,
sevgiyi bulduklarında ortaya çıkacak…
Evet haklısın canım, bilimsek olarak da kanıtlanmıştır. Hiç değişmeyen tek organdır ve bakış asla değişmez ve duyguları aynen yansıtır.
YanıtlaSil"kötü bir yorum olacak ama" ölüm halinde ise ilk kaybedilen organmış göz.
Sevgiler...
Öldügümüzde de ilk ruh terk ettigi icin olsa gerek,ilk gözlerimizin bizi terketmesi..
Silsevgiler benden de :)
fotğraf daöyle manidar olmuş ki... yaz Itır'cım sen hep:)
YanıtlaSilCanim, simdi Esmir'e, yazdigi güzel yaziya, yorum yaziyordum.
SilÜlkemizde yasananlar, öylesine icimi acitiyor ki, elim her kaleme uzandiginda, sanki cok anlamsizmis gibi geliyor yazacaklarim..Bir seyler yapmali, bir seyler olmali diyorum hep..Ama tabii yazmamak bir cözüm üretmiyor, icim yazmak istiyor, tekrar basliyorum..
Kucakliyorum seni :)
Sevgili arkadaşım, dünya değişiyor biz değişiyoruz "yenik düşüyor sanki her şey zamana."
YanıtlaSilEvet Alp'cim "biz büyüdük ve kirlendi dünya" :)
SilVe tüm bu kirliligin degisimin icinde kendimizi saglam tutmaya calisiyoruz...
Sanırım gidip bir çocukluk fotoğrafıma bakacağım... sonra bunu bir yazı alıştırmasında kullanacağım, kullandıracağım. Nefis... ellerine sağlık
YanıtlaSilhemen bak, al yanina onu ve gel bir de aynaya bak...görüceksin ki o kücük Yesim sana aynadan bakiyor, halen en saf haliyle...
Silöpüyorum seni
hep mavileri görmek istiyor gözlerim.
YanıtlaSilBenim de Özlem'cim..hasret gözlerim mavilere :)
SilHarika olmus yaziniz. Sevgiler.
YanıtlaSilNuray
Cok tesekkür ederim sevgili Nuray
Silsevgiler
insanların gözlerine bakarak konuşurum ben de..
YanıtlaSilsırf gözlerine bile bakarak o kadar şey anlayabilirsiniz ki onun hakkında..
anneme bir fotoğraf göstermiştim küçükken, ve o sınıftaki bir arkadaşın bakışını sevmediğini söyleyip, karakter analizi yapar gibi analiz etmişti kızı :)
ve annem onunla aynı ortamda bulunmamıştı bile..her dediği doğruydu..
Hosgeldin Merve :)
Silhaklisin, zira gözlerini kaciranlar her zaman bir seyleri de senden kacirmak istiyordur..ama ayni annenin gördügü gibi, o gözler iyiyi de kötüyü de acik ederler görene..
Çok güzel bi yazı olmuştu.Gerçekten de gözler, bakışlar hiç değişmiyor.Paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilTesekkür ederim :)
SilAh Melangeciğim! sen öylşe güzel yazmışsın ki benim yerime söylemek istediklerimi!.dünya kirlendikçe hasretimiz daha da artmakta o çocuk gözlerimizin ve çocuk yüreğimizin naifliğine öyle değil mi..Ama yine de her şeye rağmen bizler o çocuk yüreğimizin bozulmaması için direnmekteyiz..
YanıtlaSilYazmalısın Melangeciğim..Keyifle okudum yazını..Sevgilerimle...
Sen de benim dile getirmek istediklerimi cok güzel dile getirmistin son yazilarinda :)
SilDilegimiz hep ayni gördügün gibi..ici, yüregi temiz bakanlarla, kirlenmemis olmayi basaranlarla karsilassin istiyoruz gözlerimiz..öylesine yorulduk ki, kirli gözlere bakmaktan, onlarin bakisi altinda kalmaktan..
benden de cok sevgiler sana Esmircigim :)
yine duyarlı bir konuda duyarlı yaklaşımın olmuş.
YanıtlaSilbozulmayalıııım.
:)
bozulmayalim di mi :)
Silsevgiler sana...
Gozler büyümeyen tek organımız yanı doğrumuzda nasılsa gozlerımız ölene kadar hep aynı büyüklükte .
YanıtlaSilİçinin ne olduğunu hep gostermesi belki de ondandır...
Yazı cok etkıleyıcı olmuş...
Duygulara kuvvet.
Sevgıler.
bak bunu bilmiyordum, ne kadar ilginc..
SilSonucta neyse hep o kaliyor gözler,hem içi hem dışı degismiyor...:)