23 Şubat 2012 Perşembe

"Öpücük"


19.yy ile 20 yy arasindaki gecis dönemi sayilan 30 senelik zaman dilimi Avrupa’da „Belle Epoque“ olarak anilir. Zira son derece dinamik ve inanilmaz derecede kültür ve sanat alaninda atilimlarin yapildigi tartisildigi, tabularin yikildigi bir dönemdir. 1900 lerin basinda, 2 milyonluk nüfusu ile dünyanin 5. büyük sehri ve orta Avrupa’nin da kültür merkezi olan Viyana edebiyat, resim, mimari, müzik ve felsefede büyük adimlar atar. Viyana’nin Belle Epouqe’unda kimler yoktur ki; Sigmund Freud, Otto Wagner,Josef Hoffman, Mahler, Schönberg, Wittgenstein, ...ve hic tartismasiz döneminin en iyi temsilcisi ve büyüleyici ressami Gustav Klimt..

Viyana bu sene efsanevi ressami Klimt’in 150.yasini kutluyor, 2012 yi tamamen ona atfederek…



O, „bir Öpücük“ ile bir devri baslatan, muhafazakar Viyana’yi orta Avrupa’da „Jugendstil“ olarak adlandirilan (art nouveau) döneme geciren ve bu akimin öncüleriyle Viyana’nin cehresini yeniden sekillendiren ressam.

Kendisinin  „Altin Dönemi“olarak adlandirilan zaman icinde yaptigi, Bizans dönemi mozaiklerini animsatan ve haliyle bir „kutsallik“ hissini de beraberinde getiren, ask temasini her duygusuyla aciga vuran  „Der Kuss“ – Öpücük“ tablosu döneme damgasini vurmustur… Ama ayni zamanda dönemine bas kaldiran, kadin temali resimleriyle de „en erotik“ ressam olarak da nam salar. (Tablo, Viyana Belvedere Sarayi’nin en önemli parcalarindan biri olarak ziyarete aciktir)

14 Temmuz 1862 de Viyana’da dünyaya gelen Klimt, zamaninin cogunu burada gecirecek ve 1918 de, erken yasta gelen bir kalp kriziyle veda ettiginde ardinda paha bicilmez eserler ve yari giz perdesiyle örtülü bir yasam birakmis olacaktir.

Gustav Klimt, kedisiyle
Klimt, bir yenilikcidir… Kendi „dilini“ kullanmak ister sanatinda. Bir süre sonra da aralarinda oldugu Sanatcilar Birliginden ayrilir, ve kendisi gibi dönemin diger“aykiri“lari ile birlikte yeniliklere, modern sanattaki uluslararasi akimlara acik bir ideal ile, 8 sene boyunca da baskanligini yapacagi Wiener Secession'u kurarlar (Secesion kelime anlami da ayrilikcidir). Öncü sergiler hem cok ses getirecek hem de o dönem icin cogu zaman skandal olarak nitelendirilecektir. 


Giris katinda Klimt’in dünyaca ünlü, 1902 de yaptigi „Beethoven friz“lerini sergileyen Secession, altin defne dallarindan yapilmis, carpici kubbesinin altinda, kurulus amacina hep sadik kalarak, bugün de, her yil 20 ye yakin cagdas sanatcinin sergisine ev sahipligi yapar. Tamamen bagimsiz ve yeni deneyimlere acik ideolojisi, hem Avusturya’nin hem de uluslarasi sanatcilarin yenilikci, cagdas eserlerini göz önüne serer.
Klimt’in bakisinda dolu dolu hayatin kendisi görülür ama bir o kadar da Ölüm’ün farkindaligi vardir eserlerinde. Hayat gibi, onun resimleri de icicedir yasam ve ölümle, geleneksel ve modernle, gecen ve gelecek zamanla… Cizimlerindeki duygu, bir kaleidoskopu andiran renklere bürüdügü tablolari ve tablolarini süsleme sanatiyla büyülemistir herkesi. 

Dinlenmek istedigi zamanlari, o dönemin, en revacta yazlik mekanlarindan Salzkammergut ve Attersee yakininda  geciren Klimt, buranin dogasina asiktir. Doga tablolarinin büyük bir kismi da Attersee’ye aittir. Ama O’nun  ana temasi hep Kadinlar olacaktir. Kendisi ile ilgili söyle der; „Benim isim, cizimler ve resim. Kendi portrem olmayacak, cünkü beni kendim degil baska insanlar ilgilendiriyor, beni kadinlar ilgilendiriyor… Günlerce sabahtan aksama dek resim yapabilirim ama benden basit bir yazi yazmam istendiginde basim dönüp, midem bulanmaya basliyor. Kim hakkimda bilgi edinmek istiyorsa, resimlerime dikkatlice baksin, orada ne oldugum ve ne aradigimi görecektir.“

Emilie Flöge
Ve dedigi gibi hayatinda kadinlarin yeri hep cok fazla olacaktir Klimt’in. Emile Flöge, bu kadinlarin icinde hep bas aktör olur. Kizkardesiyle birlite Viyana’da Haute-Couture bir moda salonu olan Flöge, Klimt’in tuvallerine yansiyan ve ayni zamanda da sevgilisi olan modellerine, kendisine resim ismarlayan zengin ve ilerigelen ailelerin kadinlariyla girdigi iliskilere, bu iliskilerden dünyaya gelmis 14 evlilik disi cocuguna ragmen, gözünü kapayacagi son ana kadar hep sevgili hayat arkadasi, „Midi“si olarak yaninda olacaktir

Ve haliylen kadinlar resimlerinin ana temasi olarak erotik cagrisimli portrelerinde yerlerini alir. Özellikle Emilie Flöge’ye ve Adele Bloch-Bauer’e ait portreler en meshurlaridir.  Hatta „Adele“ son senelerin en pahali resimleri arasinda yer almaktadir.

Onun tuvallerindeki kadinlara baktiginiz zaman, hep bir baskaldiri ve hatta provokasyon görürsünüz. Bir nevi „femme fatale“ dir kadinlari. Aslinda onun kadin portreleri feminizmin gelisinin de ayak sesleridir.   

Bu sene yolunuz Viyana’ya düserse, bu essiz sergileri kacirmayin, onun dehasina hayran kalicaksiniz. Belvedere Sarayi’ndaki sergi dönemin en önemli mimar ve tasarimcilarindan Josef Hoffman’la birlikte ortaya cikardiklari essiz eserleri sunuyor. En büyük Klimt koleksiyonuna sahip Leopold Müzesi 24. Subat - 27. Agustos arasi Klimt’e ait tüm yazismalari sergileyerek az bilinen özel yasantisina da isik tutacak. Eylül de ise hayatinin canlandirildigi bir müzikal sergileniyor


Beethoven frizleri /Müzik -detay /Secession





Adele

Judith
Nuda Veritas
Attersee
Ve usta aktör Malkovic'in canlandirdigi Klimt filminden bir parca

TopOfBlogs

16 yorum:

  1. Klimt'in resimlerini çok severim, çok güzel bir yazı olmuş:)

    YanıtlaSil
  2. Yıllar önce Öpücük tablosunu ilk gördügümde, ressamını tanımıyordum. Daha sonra ögrendim ve araştırdım. Filmide yakınlarda izlemiştim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doga resimleri de bir o kadar güzeldir Asli..

      Sil
  3. sevgili melange, yazın viyanaya mı gelsek. çok severim klimt resimlerini. ee viyana zaten sanat bakımından zengin. bak şimdi ciddi ciddi düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buket, hava aksilik cikarmarssa yazin Viyana keyiflidir cok, hele ki Klimt'i seviyorsan cok ideal bir zaman derim.. benden herhangi bir bilgiye ihtiyac duyarsan da seve seve verebilirim.

      Sil
  4. Günaydın,sabah sabah bu güzel müzikte resimlerde o kadar güzel ki.Klimt'in resimlerini çok beğenirim.Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tesekkür ederim :)
      beni de hep mutlu eder Klimt'in resimleri..

      benden de sevgiler

      Sil
  5. Klimt mi, hayranıyım ben onun:)
    Filmi de izlemiştim ayrıca John Malkovich'i de çok beğenirim, iyi kotarılmış bir filmdi.
    Ne şanslısınız Viyana gibi dünyanın mücevher gibi sayılı şehirlerinden birinde yaşamakla ve Klimt'in 150.yaşını 2012 yılı boyunca doya doya yaşayarak...çok kıskandım sizi ne yalan söyleyeyim çoook:)))))
    Bu güzel post için de teşekkürler...

    Bu arada birşey rica edeceğim, bize oraların daha çok fotoğrafını yayınlasanız fırsat buldukça, çok severek takip ederim:)

    YanıtlaSil
  6. Nathalicim ben de senin sevecegini tahmin etmistim (yayinlarken gecti aklimdan)

    Ben de firsat buldukca Viyana'ya yer vermek istiyorum, gercekten sundugu cok sey var..hele okumaya hazirim diyorsan,bu bana ayrica şevk verir :)

    sevgiler, keyifli bir hafta sonu..

    YanıtlaSil
  7. Keşke İstanbul'a gelse Klimt :) madem biz oraya gidemedik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslinda cok dogru söylüyorsun, bununla ilgili girisimde bulunmak lazim...

      Sil
  8. Viyana tadı damağımda kalan bir şehir oldu. Geçtiğimiz eylülde özel bir davetle gittim ve sadece birkaç gün ordaydım. Rehber eşliğinde az zamanda çok yer gördüm. Öte yandan gezerken hep aklım sanat galerilerinde kaldı. Tekrar gelmem lazım buraya deyip durdum içimden. Ama çocuklarla:) Onlar da görmeli, almalı sanat kokusunu, kültürü...
    Klimt eserlerini ne zaman görsem aklıma hastaneler geliyor ne yalan söyleyeyim:))
    Hoyratça kullanıyorlar her yerde bu güzelim eserleri...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semi umarim gelebilirsin yakin bir zamanda cocuklarla buraya, ben de seve seve rehberlik yaparim sana :)

      Sil
  9. Merhaba, Bolat in blogunda dolasirken gozum takildi Klimt Opucuk yazili gorunce ve de boylece blogunu kesfetmis oldum : ) Klimt en sevdigim ressamlardandir. Puzzle i da cok severim, dolayisiyla iki eserini alip yapip duvarlarima asmistim, biri de Opucuk haliylen. Cok guzel detayli bir paylasim olmus, eline saglik. Yine gorusmek uzere.

    PS : John Malkovich e de bir hayranligim var ve ilk senin blogunda gordum bu filmde oynadigini, arastiricam, ilk firsatta seyretmeye calisicam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Lila, hosgeldin :)

      Tesekkür ederim. Filmi keyifle izleyecegini düsünüyorum.
      Bu arada ben de puzzle cok severim :)

      Sil