9 Mayıs 2012 Çarşamba

Viyana'da bir ögle vakti

Yasadiginiz sehri en iyi tanimanin yollarindan biri de rehberlik yapmak..Cogumuz icin gecerlidir, icinde yasadigimiz sehri bir yabanci geldigi vakit her defasinda yeniden kesfeder gibi onunla gezer, daha sonralara erteledigimiz bir sürü yere onlarla gideriz. Ben de bu yüzden severim, misafir gezdirmeyi, her seferinde ben de yeniden turist olurum onlarla. Belki de serde rehberlik olmasindan ileri geliyor bu, llk turizme basladigim yillarda cok severek yaptigim isimin ben de biraktigi bir miras da olabilir bu sevgi ve gittigim yerleri arastirip ögrenme arzusu…

Dün sevgili misafirlerimizle cok keyifli bir Viyana turu yaptik. 1 günlük Viyana turuna sigdirdiklarimiz daha uzun olabilirdi ama Naschmarkt „Umar“’da epeyce bir oturup kaldiktan sonra ancak aksam yemegi icin kalkabildik…
Fakat söyle bir bakiyorum da Viyana diye gezdirirken, yenilip icilmek üzere oturdugumuz yerlerin yarisi Türklere aitti…yalniz bu sizi yaniltmasin, kebab, döner standlarinden bahsetmiyorum. Türkler gastronomik olarak Viyana’ya yeme icme kültüründe cok sey kattilar ve cok basarililar. 



Ilk duragimiz, Cafe Demel idi. 
Kurulusu 1786 ya dayanan zamaninin en ileri gelen saray mimarlarinca dösenmis muhtesem  rokoko stili salonlari ve maun mobilyalariyla o zamanlardan bu zamana Viyana’nin en geleneksel pastahanelerinden.

1888 de halen su anki yeri olan Hofburg sarayinin hemen karsisindaki Kohlmarkt’a tasinan Demel’in en önemli özelliklerinden birisi de, Avusturya-Macaristan monarsisi zamaninda, saraya servis yapma imtiyazini elde eden ve „k.u.k. Hochlieferant“ mührünü tasima sansi tasiyan bir kurulus olmasi.“ Yani „kayser ve saray erkanina  satis yapan“. Bu mühür, o dönemin elde edilebilecek en yüksek derecedeki onay mührüydü haliylen. Halen de Demel’in ismi; Demel – k.u.k. Hofzuckerbäcker (saray pastahanesi) olarak gecer.
Avusturya-Macaristan imparatorlugunun  güzel imparatoricesi Sisi'nin de Demel’in yaptigi menekse sekerlemelerinin hayrani oldugu ve bunlarin her seferinde, bizzat Bay Demel tarafindan  saraya götürüldügü söylenir. Yolunuz düserse Demel’e, siz de tadina bakmadan gecmeyin bu sekerlemelerin.

Sisi'nin menekse sekerlemeleri...



Daha önce Hotel Sacher'i tanitirken kocasinin ölümünden sonra kumandayi eline alan Anna Sacher’in burayi gercek ününe kavusturdugunu yazmistim, Demel icin de baska bir Anna, gene kocasinin ardindan isletmenin basina gecen Anna Demel diger adiyla „Demel’in ruhu“ 1917 de devraldigi pastahaneyi, iki dünya savasinin yarattigi tüm ekonomik krizlere ragmen sabahin köründe  baslayip aksama kadar hic aksatmadan isinin basinda olarak 1956 da hayata veda ettigi 84 yasina kadar en iyi sekilde yönetti. Monarsinin yikimina karsi, k.u.k. mührünü amblem olarak kapisinin üzerinde de sekerlemelerinin üzerinde kullanmayi da kabul ettirdi. Bütün bu basarilarindan ötürü de Avusturya’nin „ilk kadin ticari danisman“ meslek ünvanini alan kadini oldu.

Hotel Sacher’le, müsterileriyle saray lisani olan 3.cogul sahis formatiyla konusan (ki halen bu gelenek devam eder) Demel arasinda, iki Anna’nn disinda bir bag daha var ki, o da meshur Sacher Torte… zira, Sachertorte’nin ilk yaraticisi olan Franz Sacher'n oglu Eduard Sacher pastacilik egitimini Demel’de tamamlar ve pastayi da burada son haline getirir ve pasta o zamanlar ilk Demel’de satilmaya baslar, ve bu daha sonra senelerce sürecek bir tartismanin baslangici olur, Sacher Torte kimin? Sonunda karar verilir, Sacher, pastayi yuvarlak cikolatali amblemiyle „orjinal Sacher Pastasi“,  majestelerinin lisanini konusan „cool“ Demelciler de ücgen bicimli cikolata amblemiyle Eduard Sacher pastasi olarak saticaktir…

Simdi gelelim, 200 seneyi askin bir zamandir Viyana’nin tarihine gecmis, en geleneksel pastahanesinin Türklerle nasil bir iliskisi olacagina..

Demel, 2002 den beri Atilla Dogudan’in sahíbi oldugu Do&Co sirketine ait. Viyana’nin merkezinde Stephan Kilisesi’nin tam karsisindaki Haas Haus’un tepesinde Viyana’nin en şık restoranlarindan biri olan Do&Co ve gene şık gece klübü Onyx Bar’in yani sira Viyana Albertina Sanat Müzesindeki Albertina restorana, gene Viyana’nin en iyi Türk restorani olan Kervansaray’a, Türk Hava Yollarina sundugu cateringe ve söyle etraflica Do&Co ya bakmak isterseniz, linkine tiklayin.

 
Simdi Demel’in icinde kisa bir gezi yapalim;

Havanin güzellesmesiyle kapisinin önüne de masalari cikan, Demelden iceri girer girmez, salonun ihtisami sizi büyülüyor. Ve de tabii, birbirinden nefis duran pastalar, sekerlemeler, bonbonlar o harika paketleri icinde..










 




 
Üst kata cikmak icin, devam ettiginizde, pastalarin yapimini bizzat izleyebilirsiniz, cünkü pasta mutfagi sadece bir camla ayrilmis ana salondan…





Burasi da üst salondan görüntüler



Ve de yillar boyu tartisma yaratan Sacher Pasta, ya da Demel'in Eduard Sacher Pastasi…



Bu ilk durakti, gezimiz devam edicek...

33 yorum:

  1. Melange, sen yazdikca hala Viyanaya gelmemis olmamiza cok hayiflaniyorum. Ama bir yandan da sen yazdikca iyi ki bu plan gerceklesmemis henuz bak bunlari bilmeyecektim ya yapmadan donseydik tum bunlari diye seviniyorum :) karisik duygular icindeyim :) Ama yok artik bir seyahat ayarlamali ve bu blogun sayfalarina dalip guzel bir plan yapmali. Harika gorunuyor hersey! bu yaziyi okumaksa mmmm :)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Gülcin, sen gelmeye karar verdigin zaman bana haber ver yeterki, memnuniyetle size bir gezi plani hazirlarim :)
      sevgiler benden de

      Sil
  2. Bilgiler çok hoş ama en hoşu o çikolatalı pasta. İçim gitti valla :)
    Demel'in arkasında fonda görünen mavi kubbeli binayı merak ettim. Mavinin rengi çok güzel. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Füsuncum tadi da cok güzeldi, gelince dayanamadim resmini de cektim..:)

      Arka fonda kraliyet sarayi Hofburg'un giris kisminda yer alan Michaelerkuppel (Michael kubbesi) gözüküyor, onun ic kismi da cok güzeldir, bir gün Hofburg'u da anlatir, resimlerini paylasirim.

      Sil
  3. Bayıldım... Tatlı işinden anladığını tecrübemle sabitlemiş bulunmaktayım:) Hemen not alıyorum. Sayende ben de tatlı sever ve tatlı tadar olacağım:) Bu arada yılbaşında Viyana nasıl olur?
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlem ben iflah olmaz br tatliciyim, yemeyi de seviyorum, yapmayi da..:)Hele Viyana pastacilikta o kadar ileri ki..nefis seyler yapiyorlar.

      Viyana yilbasinda, daha dogrusu yilbasi öncesi özellkle, yani noel zamani son derece keyiflidir. Noel pazarlari, sokaklara kurulan sicak sarap standlari, süslemeleri..neseli ve canlidir..
      sana da sevgiler

      Sil
    2. Peki, o zaman bir soru daha:) Yılbaşı öncesi derken, ayın kaçı dersin? Madem kış gözüyle gelme şansım olacak ışıl ışıl Viyana'ya geleyim, şu şarapların tadına bakayım..
      Şimdiden teşekkürler:)

      Sil
    3. Noel pazarlari, aralik 25 de yani noelin gecisiyle kapanir, malum burda hediyeler ayin 24 ünde verilip bittigi icin. o yüzden bu havayi solumak icin, en gec 20 si civari Viyana'da olmali derim.

      bu dönemle ilgili bir de yazim vardi, bir göz at istersen.

      http://itir-cafemelange.blogspot.com/2011/12/viyanada-cakirkeyif-zamanlar.html

      ayrica bu linkten o tarihlerde ne gibi kültürel aktiviteler olduguna da bakabilirsin;

      http://www.wien.gv.at/english/

      yardimci olmami istedigin her konuda bana yazabilirsin geziniz icin :)
      sevgiler

      Sil
  4. Fotoğraflar çok hoş, pastaya bayıldımmmm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tesekkür ederim Leyla :)
      Demel'in pastalari hep harika..o yüzden cok sik gitmemeli :))

      Sil
  5. Ne güzel anlatmış ve fotoğraflamışsınız.Kakaolu dilim pasta sanki uzanıp alacakmışım gibi duruyor.Tarihi,kendine has yapısı olan yerleri çok seviyorum.Viyana'ya gidersem Demel'e uğramadan geçmem sayenizde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederim Hümeyra, evet haklisin Viyana eski sehrini, tarihini ve de geleneklerini iyi koruyan bir sehir, bunu ben de seviyorum.

      Viyana'ya gelirseniz Demel'e mutlaka ugrayin bence de :))

      Sil
  6. offf ama sırf o pastalar için geleceğim oraya:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bak bu dogru iste, pasta sevenler icin Viyana'ya sirf pasta yemek icin gelinebilir :)

      Sil
  7. Bu pastalar.. her biri ayrı ayrı, adam öldürmeye tam teşebbüs...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gercekten ne güzel dedin, adam öldürmek icin bunlar, insan secemiyor zaten :))

      Sil
  8. Viyana`da hayatımın en güzel kahvelerini içtim.
    Viyana`ya eşimin şirket kutlaması için gitmiştim, bize özel bir rehber ayarlamışlardı. Rehberin Starbucks önünden geçerken "biz bunlara kahverengi su" diyoruz demesi aklımdan çıkmaz:))
    Mutlaka gelip bağımsız gezmek istiyorum. O arka sokakların hepsine girmek, dergi-gazete alıp bir yerde oturup kahvemi içmek istiyorum. Zorunlu bir gezi olunca, gruptan kopamadım ve hiç sanat galerilerine gidemedim mesela. İçimde kaldı...
    DO&CO bildiğim bir marka, artık dünya markası. Benim bildiğim F1 yarışları için de gurme tatlar hazırlıyor tüm dünyada.
    Sacher Torte hikayesi bizim İskender`e benziyor:))Kaç tane İskender var burda ve hepsi orjinal olduğunu savunuyor. Aile bölünmüş, aslında iki İskender var. Bir tanesi galiba amca tarafından ayrılmış diye biliyorum. Neyse bunun konumuzla ilgisi yok:))

    Yazdığın çok doğru, insan gezdirirken şehri çok iyi tanıyor, yeniden keşfediyor adeta.

    YanıtlaSil
  9. bence bir ara ayir o zamani gel, birlikte gezelim senle Viyana'yi, kahvemizi de icelim Viyana kahvelerinde..

    cok sevgiler Semicim

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Melange, bugün senden bir şey öğrendim, ve çok keyif aldım. teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de keyif almana cok mutlu oldum Zeynep..sanirim pasta, cikolata da ayrica keyif veriyor insana :)
      cok sevgiler

      Sil
  11. pasta, kahve ve viyana... muhteşem üçlü; mutlaka gelmeli oralara. prag gezimizde düşünmüştük ama sonradan vazgeçmiştik. geniş bir zaman geçirmek gerekir diye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet bu ücü güzel bir takim oluyor, haklisin :)

      Sil
  12. Itır inan uzun uzun baktım fotoğraflara Ve Viyana'nın bu yüzüne hayran kaldım. Özellikle pasta yapımını izleyebiliyor olmak harika bişey :)

    YanıtlaSil
  13. Pastalar ne öyle amanın:)))
    İstanbulda Teşvikiyede Cafe Wien vardı bir zamanlar bu havayı az da olsa solumayı sağlayan,o da kapandı gitti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) yaa sorma, suca tesvik ediyorlar insani :))

      Cafe Wien kapandi mi? bilmiyordum..

      Sil
  14. üstünde kakao olan pastaya bayıldım:-)fotograf süper olmuş,ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  15. sevgili Melange,
    öyle katılıyorum ki söylediklerine! ben de istanbul'u ziyaretime gelenlerle öyle güzel geziyorum, şehri bir kez daha öyle çok seviyorum ki;)
    bu arada, yazın viyana'ya gelicez! blogundan epey yararlanıcam gibi görünüyor!

    YanıtlaSil
  16. Ezgi, Viyana gezinize yardimci olabilirsem ne mutlu :) Havalar güzel oldugu takdirde Viyana yazin cok keyifli ve güzeldir.

    YanıtlaSil
  17. Melange'in bu gezide rehberlik yaptigi sansli kisilerden biri bendim. Gayet guzel ifade ettigi gibi cok keyifli bir gezi oldu. Tesekkurler sevgili Melange...

    YanıtlaSil
  18. Viyana'yı görmek için bir çuval sebep var burada ama sıraya koymak lazım; önce menekşe şekerlemeleri!

    YanıtlaSil
  19. inanılmaz keyifli ve bir o kadar da tüm lezzetleri damağınızda hissettiğiniz bir blog olmuş. Ellerinize sağlık... Okumaya, seyretmeye doyamadım. Temmuz ayında yapacağımız 2 günlük geziye tüm bunları nasıl sığdırırım diye düşünmeye başladım şimdi....

    YanıtlaSil
  20. Macera kitabım Özlem sayesinde haberdar oldum blogunuzdan ,
    Bu yıl Haziran'da araba çocuklar ile avrupa turumuza Viyana'dan başlayacağız sizin blogunuz cevher gibi oldu ilk durak bu pastane olacak galiba bizim için çok teşekkürler. Çocuklar ila ilgili yapılacaklar önerileriniz olursa çok sevinirim. Şimdi blogunuzun tamamını hatim edeceğim :) sevgiler

    YanıtlaSil